Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/5945 E. 2017/5215 K. 13.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5945
KARAR NO : 2017/5215
KARAR TARİHİ : 13.03.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalıya ait … Orman İşletmesinde 1982 yılında çalışmaya başlayıp 1996-1997 yılları arasında hizmet şoförü olarak çalıştıktan sonra 1999 yılında … Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı milli parklarda şube müdürünün hizmet şoförlüğü görevini ifa ederek 2001 yılına kadar mevsimlik, 2001 yılından sonra kadrolu işçi olarak çalışıp 2012/Ağustos ayında emekli olduğunu, davacının üyesi olduğu sendikalar ile Bakanlık arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlandığını, ancak hizmet şoförü olarak çalışmaya başladığı dönemden itibaren ödenmeyen fazla çalışma ücretleri olduğu gibi 1996 yılından emekli olduğu 2012/Ağustos ayına kadar eksik ödenen yevmiye farkları ile hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, ayrıca son beş yıldır pazar günleri de dahil hiç hafta tatili izni kullanmadığını, bu hususların davacıya ait yolluk bildirimleri ile bordrolardan da görüleceğini öne sürerek fazla çalışma, yevmiye farkı, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının 1999 yılında … Bakanlığına … Ege Bölge Müdürlüğünde görev yapmaya başladığını ve 2004 yılından itibaren … İl Çevre ve Orman Müdürlüğünde, 2011/Haziran ayından itibaren de Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı IV. Bölge Müdürlüğü … Şube Müdürlüğünde görevine devam edip 23.07.2012 tarihinde emekliliği nedeniyle işten ayrıldığını, davacıya yaptığı fazla çalışmaların ücretlerinin İş Yasası ve TİS hükümlerine göre ödendiğini, dava dilekçesinde 1996-2012 yılları arasında eksik ödenen yevmiye farkı alacağı iddiasında bulunulmuş ise de bakanlıklarının 09.08.2012 gün ve 37652 sayılı yazısı gereği bölge ve şube müdürlüklerinde çalışmakta olan işçilerle ilgili yevmiye tespiti çalışması yapıldığını ve mevcut çalışmakta olan işçi personele dahi herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine davacının son beş yıldır pazar günleri dahil hiç izin kullanmadığı iddia edilmiş ise de çalıştığı genel tatil günü ücretlerinin ödendiğini, ayrıca 13.07.2012 tarihli dilekçesi ile 2011 ve 2012 yıllarındaki pazar çalışmalarına karşılık ücret talep ettiğini ve 16.07.2012 gün ve 1899 sayılı yazı ile 3. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin 22/b maddesi gereğince 10 günlük pazar çalışmasına karşılık izin kullanması gerektiğinin bildirildiğini ve davacının buna itiraz etmediğini, bu nedenle bu kalemden de alacağının olmadığını, ayrıca kendisine hak ettiği tüm ücretli izinlerinin de kullandırıldığını, kullanmadığı izinlerinin ücretlerinin de talebi üzerine kendisine ödendiğini, bunlarla birlikte davacının hak düşürücü süre göz önüne alınarak talepte bulunabileceği yıllarda yetkili sendika olmadığı için üyeliğinin de söz konusu alamayacağını, ayrıca TİS’in de yürürlükte olmadığını, tüm ücret bordrolarını itirazsız olarak imzaladığını ve bu nedenle fazla mesai talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı Bakanlık 4. Bölge Müdürlüğünce gönderilen 01.10.1999-01.07.2012 tarihleri arasındaki günlük ücret tutarları listesi tetkik edildiğinde; zamanaşımı kapsamı dışında kalan 01.03.2008-23.07.2012 tarihleri arasındaki hesaplamaya esas alınacak günlük ücret seyrinin 31.12.2007 tarihinde 49,66 TL, 01.01.2008’de 52,17 TL, 01.07.2008’de 55,30 TL, 01.01.2009’da 58,43 TL, 01.07.2009’da 61,64 TL, 01.01.2010’da 64,18 TL, 01.07.2010’da 66,48 TL, 01.01.2011’de 70,30 TL, 01.07.2011’de 73,11 TL, 01.01.2012’de 76,30 TL ve 01.07.2012’de 78,59 TL olduğu, ayrıca bu rakamların dosyaya sunulu bordrolardaki ücretlerle örtüştüğü; 01.01.2008-31.12.2010 yürürlük tarihli TİS’in 38. maddesinde işçilerin almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.01.2008 tarihinde % 3, 01.07.2008’de % 6 ücret zammı yapıldıktan sonra 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere 31.12.2008 tarihinde aldıkları brüt çıplak ücretlerine % 0,84 oranında iyileştirme yapılacağı, iyileştirmeden sonra 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 3, 30.06.2009 tarihinde aldıkları ücrete 01.07.2009”dan geçerli olmak üzere % 5,5, 31.12.2009 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01.01.2010’dan geçerli olmak üzere % 2,5, 30.06.2010 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01.07.2010’dan geçerli olmak üzere % 3,59; 01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli TİS’in 38. maddesinde 31.12.2010 tarihinde aldıkları ücrete 01.01.2011’den geçerli olmak üzere % 4, 30.06.2011 tarihinde aldıkları ücrete 01.07.2011’den geçerli olmak üzere % 4, 31.12.2011’de ücretlerine 01.01.2012’den geçerli olmak üzere % 3, 30.06.2012 tarihinde aldıkları ücrete 01.07.2012’den geçerli olmak üzere % 3 oranında zam yapılacağının belirlendiği, davacıya zamanaşımı kapsamı dışında kalan 01.03.2008-23.07.2012 tarihleri arasında aldığı günlük ücretlere yapılması gereken ücret zammı ile yapılan ücret zammı tutarları hesaplandığında, davacıya uyuşmazlık döneminde yapılması gereken ücret zamlarının toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yapıldığı, bu nedenle davacının yevmiye fark alacağının bulunmadığı; davacının, davalıya ait işyerinde hizmet şoförü olarak kaçak avlanmayı engelleme mücadelesi yapan görevlileri görev yerlerine getirilip götürülmesinde çalıştığı, her ne kadar işyerindeki haftalık normal çalışma saatleri haftanın 5 günü günlük 8 ve cumartesi günleri 5 saat üzerinden 45 saat olsa da işin özelliği nedeniyle haftalık çalışma saatlerinin üzerinde fazla çalışma da yaptığı ve bunun dosyaya sunulu araç görev kağıtlarından tespitinin zor olması nedeniyle dosyaya sunulu ve 21 ile 69 saat arasında değişen saatlerde fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilen 18 ayın ortalaması alındığında davacının aylık ortalama 42 saat fazla çalışma yaptığı, bu durumda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilen 15.04.-14.05.2009 döneminden sonrasında 7 ödeme döneminde davacıya fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmemiş olsa da aynı dönemde diğer işçilere fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmesi, tahakkuk ettirilen ücretleri banka hesabından itirazsız olarak alması nedeniyle bu dönemde fazla çalışma ücreti alacaklısı olamayacağı, fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmeyen zamanaşımı kapsamı dışındaki 01.03.2008-14.04.2009 tarihleri arasında ise aylık 42 saat üzerinden fazla çalışma ücreti alacaklısı olacağı, zamanaşımını kapsamı dışında kalan 01.03.2008-14.04.2012 tarihleri arasında 1 ile 6 gün arasında 3’er gündelik üzerinden hafta tatili ücreti tahakkuk ettirilmesi ve davalı yanında kabulünde olduğu üzere 2012 yılında çalıştığı toplam 10 gün pazar çalışması yerine Toplu İş Sözleşmesinin 22/b maddesine göre izin kullandırıldığı kanıtlanmadığından 2012 yılından 10 günlük hafta tatili ücreti alacaklısı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının yevmiye alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, 1982 yılından 2001 yılına kadar mevsimlik, 2001 yılından sonra kadrolu işçi olarak çalışıp 2012/Ağustos ayında emekli olduğunu, üyesi olduğu sendikalar ile bakanlık arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlandığını, 1996 yılından emekli olduğu 2012/Ağustos ayına kadar eksik ödenen yevmiyelerinin olduğunu öne sürmüştür. Davalı, 09.08.2012 gün ve 37652 sayılı bakanlık yazısı gereği bölge ve şube müdürlüklerinde çalışmakta olan işçilerle ilgili yevmiye tespiti çalışması yapıldığını ve mevcut çalışmakta olan işçi personele dahi herhangi bir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece öncesinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle 1.3.2008 sonrası dönem bakımından yevmiye alacağı hesaplaması denetlenmiş ve TİS’e göre ödenmesi gereken fark ücret alacağı olmadığı kabul edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde 1996 yılından emekli olduğu tarihe kadar yevmiyelerinin TİS’e göre eksik hesaplandığını öne sürmüş olup, 1996 tarihinden itibaren alması gereken yevmiyesinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ileriye dönük olarak yevmiyeyi etkilediğinden bir başka deyişle zamanaşımına uğrayan dönem yevmiye ücretinin belirlenmesi zamanaşımına uğramayan dönemin hesabını da etkilediğinden davacının talebi doğrultusunda 1996 tarihinden itibaren belirlenen yevmiyede hata olup olmadığı davacının TİS’den yararlanma hakkı olup olmadığı da belirlenerek tespit edilmeli, davacının ücret fark alacağının çıkması halinde dava zamanaşımı itirazı dikkate alınarak sadece 01.03.2008 tarihinden sonraki fark ücret alacakları hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece eksik ve hatalı değerlendirme yapan rapora itibar ile hüküm kurulması hatalıdr. Mahkemece alanında uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak davacının toplu iş sözleşmelerinden yararlanma durumuna göre yevmiye fark ücret alacağı olup olmadığı belirlenmelidir.
3-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının, her ne kadar işyerindeki normal çalışma saatleri haftanın 5 günü günlük 8 ve cumartesi günleri 5 saat üzerinden 45 saat olsa da (08.00-17.00 5 gün, 08.00-13.00 cumartesi) işin özelliği nedeniyle haftalık çalışma saatlerinin üzerinde fazla çalışma da yaptığı ve bunun dosyaya sunulu araç görev kağıtlarından tespitinin zor olması nedeniyle dosyaya sunulu ve 21 ile 69 saat arasında değişen saatlerde fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilen 18 ayın ortalaması alındığında davacının aylık ortalama 42 saat fazla çalışma yaptığı, 01.03.2008-14.04.2009 tarihleri arasında aylık 42 saat üzerinden fazla çalışma ücretine hak kazandığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki, mahkemece benimsenen fazla çalışma hesap yöntemi hatalıdır.
İşyeri kamu kurumu olup dosya içerisinde uyuşmazlık dönemi olan 01.03.2008-14.04.2009 tarihleri arasını kapsayan araç görev kağıtları bulunmaktadır. Bu kağıtlar incelendiğinde aracın göreve çıkış ve görevden dönüş saatlerinin yazılı olduğu görülmektedir. Örneğin, 12.04.2009 tarihli taşıt görev emrinde, davacının kullandığı aracın 6.30 da çıkış yaptığı, 19.45 de giriş yaptığı yazılıdır.
Şu halde, davacının zamanaşımı itirazı nedeniyle hesaplanan 01.03.2008 sonrası fazla çalışma alacağının tespitinde imzalı ya da banka kanalıyla ödendiği tespit edilen ücret bordrolarında tahakkuk bulunan aylar dışlanmalı, tahakkuk bulunmayan aylar bakımından ise normal mesai ve o hafta için düzenlenen araç görev kağıtları tek tek dikkate alınarak her hafta için ayrı ayrı fazla çalışma yapılıp yapılmadığı yapılmış ise süresi belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden, araç görev kağıtlarından tespitin zor olacağı gerekçesiyle tahakkuk bulunan dönemlerde yapılan fazla çalışmaların ortalaması alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalıdır.
4-Davacı dava ve ıslah dilekçesinde hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacakları için bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi talep etmiş olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda toplu iş sözleşmedeki düzenlemeler çerçevesinde fazla çalışma ücret alacağının %75 zamlı, hafta tatili ücreti alacağının ise 3 yevmiye üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Böyle olunca talep edilen alacaklara bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz yerine, en yüksek mevduat faizi yürütülmesi de doğru bulunmamıştır
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 13.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.