Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/5680 E. 2017/3825 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5680
KARAR NO : 2017/3825
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ücret alacağı yargılama sırasında ödendiğinden bu alacak kalemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işçinin haklı feshi nedeniyle ihbar tazminatı talebinin reddine, diğer taleplerin ise kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresinin kesintili olup olmadığı ve davacının 28.02.2009 tarihinde istifa edip etmediği, etmiş ise istifanın haklı bir nedeni olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı 25.09.2000-15.05.2013 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını öne sürmüştür. Davalı ise çalışmanın kesintili olduğunu ve 28.02.2009 tarihinde davacının istifa etmesi nedeniyle bu tarihten önceki çalışmalarının kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağını savunmaktadır. SGK kayıtlarına göre, davacı 25.09.2000-02.08.2001; 01.05.2005-30.04.2008; 29.05.2008-28.02.2009 ve 30.06.2009-31.05.2013 tarihleri arasında çalışmıştır.
Mahkemece, 15.05.2013 tarihinde işçinin haklı nedenle iş akdine son verdiğinin kabul edilmesinde dosya içeriğine göre bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Mahkemece davacının 25.09.2000-15.5.2013 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş olup bu konuda yapılan araştırma yetersizdir.
Öncelikle, davacı işçinin özlük dosyasında bulunan tarihsiz ve el yazılı fotokopi şeklindeki istifa dilekçesinde ”28.02.2009 tarihi itibariyle kendi isteğimle şirketinizden ayrılıyorum” yazmakta olup dilekçenin altında davacının imzası bulunmaktadır. Bu dilekçenin içeriği ve altındaki imza davacı asilden sorulmadan karar verilmiştir. Taraf tanıklarının beyanı da çalışmanın kesintisiz olduğunun kabulünde yeterli değildir. Dosya içerisinde 01.05.2005 tarihinde işe girişin bildirildiği işe giriş bildirgesinde davacının imzasının bulunduğu görülmektedir. Bu imza da davacıdan sorulmadığı gibi davacının kayden işe giriş çıkışları nedeniyle işverence yapılan bildirimlerin tamamı SGK’dan istenip dosyaya getirtilmemiştir.
Mahkemece davacının çalışma dönemine ait işverence SGK’ya bildirilen tüm işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri getirtilerek belgelerde davacının imzasının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, davacı isticvap edilerek istifa dilekçesinin ve tespit edilecek işe giriş bildirgesi ile işten ayrılış bildirgelerinin altındaki imza ve içeriği davacıdan sorulmalı, imza inkarı var ise istifa dilekçesinin aslının temini için davalıya yöntemince kesin süre verilmeli, işten ayrılış ve işe girş bildirgelerinin ise aslı SGK’dan istenilmeli, asılların ibrazı halinde imza incelemesi yaptırılmalı, taraf tanıkları yeniden dinlenilerek SGK kayıtlarına göre kesintili gözüken davacının çalışmasının kesintili olup olmadığı, davacının 28.02.2009 tarihinde istifa edip etmediği, istifa etmiş ise istifasının haklı bir nedeni bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri ile toplanan tüm deliller yeniden değerlendirilerek sonucuna göre alacak hesabına gidilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.