Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/5613 E. 2017/3787 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5613
KARAR NO : 2017/3787
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 2002 yılından 03.09.2012 tarihine kadar aralarında organik bağ bulunan davalı şirketler bünyesinde radyoloji sekreteri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davacının istifa ederek iş yerinden ayrıldığını, fazla mesai yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedilmediği ve hüküm altına alacaklardan son işveren … nin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davalı …hakkında açılan davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı … Ltd. Şti. temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalı …’nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Temyize konu davada, davacı dava dilekçesinde, aylık net 1.200,00 TL ücret aldığını iddia etmiş, davalı davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuş, dosyaya ibraz edilen bordrolar ve hizmet döküm cetveli içeriğinde davacının asgari ücretle çalıştığı bildirilmiştir. Davacı tanıkları davacının net 1.100,00 – 1.200,00 TL ücretle çalıştığını beyan etmişlerdir. Mahkemece davacının 1.200,00 TL net ücret ile çalıştığı kabul edilerek hesaplanan dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak ücretin belirlenmesine ilişkin emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Mahkemece davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı neticeye göre tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
3-Davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı işe girdiği tarihten 16.03.2009 tarihine kadar Özel … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’de çalıştığını bu tarihten sonra bu şirketle aralarında organik bağ bulunan ortakları aynı ve kardeş olan diğer davalı şirket … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nde işe başladığını ve fesih tarihine kadar bu şirkette çalışmasını devam ettirdiğini iddia etmiştir. Hizmet döküm cetveline göre davacının 17.09.2002 – 16.03.2009 tarihleri arasında Özel … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’de 17.03.2009 – 03.09.2012 tarihleri arasında … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nde çalıştığı görülmüştür. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu kabul edilmiş ve hüküm altına alınan alacaklardan son işveren davalı … Ltd. Şti.’nin sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek diğer davalı hakkındaki dava ret edilmiştir. Davacının davalılar arasındaki organik bağ iddiası karşısında mahkemece gerekli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, davalı şirketlerin kuruluştan itibaren ortakları, yönetim kurulu üyeleri ve temsil ve ilzama yetkili kişileri ile faaliyet adresleri ve adres değişiklikleri belirlenmeli ve tanık beyanları da gözetilerek davalılar arasında herhangi bir organik bağ bulunup bulunmadığı açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca kabule göre de; mahkemece davalılar arasında organik bağ bulunduğu kabul edilmesine rağmen davalı …Ş. hakkında ki davanın reddi isabetli olmamıştır.
4- Mahkemece verilen kısa kararda kabul edilen fazla mesai ücreti alacak miktarı ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yazılı fazla mesai ücret alacağı miktarı farklı şekilde yazılmıştır.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince bozma sebebidir. Mahkemece tefhim edilen kısa karar ile sonradan yazılan gerekçeli kararda hüküm altına alınan fazla mesai alacak miktarının sehven yazım hatası sonucu yanlış yazılmış olduğunun anlaşıldığı ve gerekçeli karar yazılırken bu durumun düzeltildiği belirtilmiş ise de çelişki açık olduğundan kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.