Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/46511 E. 2018/3208 K. 14.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/46511
KARAR NO : 2018/3208
KARAR TARİHİ : 14.02.2018

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

İLK DERECE
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 06.03.2006-01.06.2016 arasında davalı işyerinde adliyede şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin ATGV Yönetim Kurulunun kararı ile 4857 sayılı Kanunun 25/II maddesi gereğince tek taraflı haksız ve dayanaksız olarak feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini, işe başlatmama tazminatının belirlenmesini ve boşta geçen süre için ücret ve diğer haklarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının HMK. 353/1-b 2 maddesi gereğince kaldırılmasına, işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin işverence haklı veya geçerli nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
Somut olayda; 13.05.2016 tarihinde İcra Müdürlüğünce icra dosyalarına ilişkin yapılacak icrai işlemlere araç şoförü olarak katılan ve davalı işveren şoförlerinden olan davacının görev esnasındaki davranışlarına ilişkin olarak 17.05.2016 tarihli tutanak tutulduğu görülmektedir. Bu tutanakta; 13.05.2016 tarihinde icra katibi memur …’ın Avukat …’un 16 dosyasının haczi için görevlendirildiği belirtilerek gelişen ve yaşanan olayları …’ın anlatmasının istenildiği, …’ın 13.05.2016 tarihinde saat 11.30 sularında icraya çıkmak için ATGV araç park yerine gelerek hangi aracın sırada olduğunu sorduğunda … plakalı araç şoförü …’ın lakayt bir şekilde sıra bende ama siz benle çıkmak istemezsiniz diyerek kendisiyle alay edercesine tavır takındığını, kendisinin de bu laf üzerine evet sizinle çıkmak istemiyorum dediğini, bu esnada ikinci sırada olan … plakalı araç şoförü ismini sonradan öğrendiği …’ın ben sizinle çıkarım çok dosyaları severim diye söylediğini, kendininde bunun üzerine Celalettin beyle hacze çıktığını, araçta Avukat …’un katibi …’dan 10 TL para isteyerek aldığı paranın akşam araç parasından düşeceğini söylediğini (“bu yaşanan olayların o esnada 27. İcra Müdürlüğünde bulunan İbrahim Ünal’ında teyit ettiği”) katibin ‘abi tüm paraları haciz için dosyaya yatırdım bende para yok’ demesi üzerine şoför …’ın ‘bu ne biçim iş böyle şey mi olur’ diye söylenerek ‘ben cumartesi pazar parasız ne yapacağım’ diye söylendiğini, bu söylemlerini haciz boyunca bir kaç kez söylediğini, gün içerisinde avukat katibi İbrahim Ünal’dan defalarca bıktırırcasına sigara isteyerek zor durumda bıraktığını, yemek yemek için ısrar edildiğini ve daha sonra yemeğe giderken ‘sizde mi şoförün yemek parasını vermeyenlerdensiniz bazı avukatlar memurun yemek parasını verip şoförün yemek parasını vermiyor, sizin yemek limitiniz ne kadar’ diye söylenerek avukat katibini zor da bıraktığını, yemek yedikten sonra kendisinin yemek parasını ödediğinde ‘oldu mu şimdi’ diye söylendiğini, bu olayları Savcı ile gidip konuşmak istediğini fakat önce sizinle konuşmak, paylaşmak bilgilendirmek ve gerekli işlemleri yapacaklarına inandığı için paylaştığını beyan ettiği, 27. İcra Müdürünün de olayın takipçisi olacağını bundan sonra memuruna en ufak imalı söz ve harekette bile gerekli yasal işlemleri yapacağını, bundan sonraki hacizlerde … ve …’ı 27. İcra Müdürlüğü hacizlerinde görevlendirilmesini istemediğini olayın bundan ibaret olduğunu beyan ettiği görülmektedir. Söz konusu tutanak İcra Müdürü, İcra Katibi …, ATGV … Adliyesi Başşoförü ve Başşoför Yardımcısı tarafından müştereken imzalanmıştır. Bu tutanağın üzerinde “Bu tutanaktaki ifadelere aynen katılıyorum … 17.05.2016” ibaresi ve avukat katibi …’ın imzasının bulunduğu görülmektedir. 20.05.2016 tarihinde davacıdan savunma isteminde bulunulmuş, davacı 23.05.2016 tarihli savunmasında gelişen olaylarla ilgili olarak özetle, “katip …’a ‘İbrahim kardeş yanlış anlamada paramı diğer pantalonumda evde unuttum. Bana 10 TL borç ver akşam görev bitimi 10 TL eksik verirsin’ dedim. İbrahim de bana ‘abi üzerimde para yok araç ücretleri hesaptan gönderilecek’ dedi. Ben de kendisine ‘tamam o zaman gerek yok sağol dedim’. Görev esnasında katip İbrahim ‘bir yerde yemek yiyelim’ dedi. …’ta ‘evet acıktık yemeğe gidelim’ dedi. Ben de ‘bildiğiniz bir yer var mı’ dedim. … ‘farketmez yol üstü temiz ve düzgün bir yer olsun’ dedi. Ben de ‘… ve … civarında bildiğim bir yer yok yolumuzun üzerinde Siteler olabilir’ dedim. Lokantaya yaklaştığımızda katip …’e ‘size sıkıntı olmasın ben yemeğe katılmayayım siz yiyin’ dedim. … ‘olur mu öyle şey abi sıkıntı olmaz. Bize banka 50 TL’ye kadar yemek parası veriyor’ dedi. Lokantada tesadüfen iş arkadaşım …’u gördüm. Kendisine durumu anlatıp sigara ve yemek için borç para istedim. Kendisi de veremeyeceğini söyledi. Katip İbrahim Ünal’dan görev bitinceye kadar dört, beş tane sigara istemişimdir. Yaşananlar tamamen bu şekilde olmuştur. Bundan sonra bu konularda daha titiz ve dikkatli davranacağım.” şeklinde savunmada bulunduğu görülmektedir. ATGV Keşif Araçları İşletme Müdürü H.Hüseyin Bozer’in ATGV Yönetim Kurulu Başkanlığına davacı hakkında gerekli değerlendirmenin yapılmasına ilişkin yazısında, İşletme Müdürü olarak Avukat katibi …’la yapmış olduğu telefon görüşmesinde davacının ve kendisinin yemek ücretini ödediğini, memur …’ın bu teklifi kabul etmediği ve kendi ücretini ödediğini beyan ettiği hususu dile getirilmiştir. 01.06.2016 tarihli yazılı fesih bildirimi ile ATGV Yönetim Kurulunun 31.05.2016 tarih ve 22/7 sayılı kararı ile 4857 sayılı İş Kanununun 25/II maddesi gereği iş akdinin 01.06.2016 tarihinde fesih edilerek tazminatsız olarak işten çıkarıldığı davacıya aynı tarihte tebliğ edildiği görülmektedir.
Yargılama esnasında davacı tanığı …’ın beyanlarında, boş beklemektense dolaşarak geçecek zamanın daha iyi olması sebebiyle böyle düşünüldüğünü zannettiği de ifade edilerek kendi düşüncesi belirtilmekle birlikte olay günü davacının çok dosyalı işi sevdiğini söylediğini beyan etmiştir. Avukat katibi …’da yargılamada davalı tanığı olarak dinlenmiştir. Duruşmadaki beyanlarında, geçmiş gününü tam hatırlamadığını belirtmekle tahminen 1-2 hacizden sonra davacının aracın içerisinde cüzdanını evde unuttuğu için bilahare geri ödeyeceğini de belirterek sigara parası olarak 10 TL istediğini, kendisinin de bizde paralar dosyaya yatıyor, yanında da verebileceği nakit olmadığından, kendisine para veremeyeceğini hayır diyerek söylediğini, bunu kesinlikle avanta olarak istediğine dair herhangi bir imaj kendisinde oluşmadığını, çalıştıkları gün boyunca aralarında lafı edilmeyecek şekilde bir iki sigara içmek üzere ikram ettiğini, bunun tamamen kendi rızasına bağlı olduğunu ve aynı gün aynı araca binen icra memuru …’ın yemek vakti gelince yemeğe gidebileceklerini söylediğini, yerini tam hatırlamadığını, iş arasında bir lokantada yemeğe oturduklarını, yemek ücretini bankamatik kartı ile araçtaki icra memuru dahil, şoför dahil kendisinin ödemek istediğini, genelde icralardaki uygulamanın böyle olduğunu, ancak, icra memurunun ben kendim ödeyeceğim diyerek, kendi ücretini kendisini ödediğini, ancak, davacının ücretini de kendi rızası ile ödediğini, zaten avukatın günlük 50 TL’ye kadar kendisine yemek parası harcama yetkisi verdiğini, araçta davacının sorulduğu gibi şoförün yemek parasını veriyor musunuz vermiyor musunuz türünden bir sorusu olduğunu bundaki maksadının ille yemek parasının ödenmesini ister nitelikte değil, soru olarak sorduğunu, aralarında yemek limitine ilişkin herhangi bir konuşmanın geçmediğini, ayrıca davacının kendisinden 10 TL’yi sigara parası olarak isteyip, akşam parayı öderim dediğini, içerdeki şoförlerin birinden bulup sana borcumu öderim, bunu da gizli olarak değil ortalık yerde dediğini, davacının 10 TL para isteği sonrasında olmayıp, veremeyeceğime dair yukarıdaki beyanımdan sonra “bu ne biçim iş, ben cumartesi pazar ne yapacağım” türünden bir söz söylediğini hatırlamadığını ifade ettiği görülmektedir.
Davacının 13.05.2106 tarihindeki görevi esnasında gerçekleştirdiği eylemlere ilişkin olarak tutulan 17.05.2016 tarihli resmi tutanağa ve bu tutanaktaki avukat katibi davalı tanığının olaydan kısa bir süre sonra tutanaktaki ifadelere aynen katıldığına dair 17.05.2016 tarihli imzalı beyanına itibar edilmemesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, davalı tanığı olarak beyanda bulunan avukat katibi …’ın tutanağa ilişkin yazılı beyanları ile duruşmada alınan beyanları arasında da çelişki olduğu ve bu çelişkinin giderilemediği anlaşılmaktadır. Ancak bu tanığın duruşmadaki beyanları ile davacının savunmasındaki beyanlarında dahi davacı eylemlerinin bir kısmının tevilli olarak ifade edildiği görülmektedir.
Dosya kapsamı ile tüm yukarıda belirtilen hususlar davacının eylemleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davalı işveren açısından haklı fesih sebebi oluşturacağı kabul edilmelidir. Bu anlamda, haklı fesih sebebine dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarih ve 2017/1829 Esas-2017/2214 Karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 80,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.