Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/43590 E. 2020/7834 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/43590
KARAR NO : 2020/7834
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde davacı … Nakliyat Tic. San. Ltd. Şti. ve davalılar …, …, …, … ile … vekillerince temyiz istenilmesi ve davalılar …, …, … vekillerince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.06.2020 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar …, …, … adına vekili Avukat … ile davalı … adına vekili Avukat … geldiler. Diğer davalılar ve davacılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
… İl Özel İdaresi, 21.08.2008 tarihli dava dilekçesinde, 28/02/2007-05/03/2007 tarihleri arasında akaryakıt ihalesini kazanan … Nakliyat Firmasınca İl Özel İdaresine akaryakıt teslimatında teslim esnasında eksiklik tespit edildiğini, Valilik Olurları ile idari tahkikat başlatıldığını, 28/02/2007-05/03/2007 tarihleri arasında … Nakliyat Firması tarafından ihale gereği yapılması gerekenden 26.246 Litre eksik teslimat yapıldığının sayım ve kontrolle tespit edildiğini, ilgili firmaca 26.246 Litre eksik teslimat bedelinin tahsili için dava açıldığını, (… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/126 esas sayılı dosyası), bu hususun dışında 2006 yılı başından … Firmasının ihale teslimatına kadar İl Özel İdaresi tarafından da 19.417 Litre daha motorin eksikliğinin bulunduğunu, oluşan toplam motorin eksikliğinin 45.663 Litreye ulaştığının anlaşıldığını, idare raporu nedeniyle akaryakıt Depolarında 2007 yılı Mart ayı ve sonrasındaki idari tahkikatla tespit edilen eksik mazot sebebiyle (19.417 Litre) idarenin uğradığı zararın 7.000,00 TL’sinin fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
06/03/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile mazot eksikliğinin 19.417 litrelik kısmından dolayı idarenin uğradığı zararın 34.756,43 TL olduğunu ve bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
… İl Özel İdaresi, açtığı ek dava ile bu kez 26.246 litre akaryakıt açığı nedeniyle oluşan zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/811 esas sayılı dosyasında ise, davacı …; firmanın davalıdan 23.02.2007 tarihli motorin alım sözleşmesi uyarınca yaklaşık 52.000,00 YTL alacaklı olduğunu, tüm taleplerine rağmen belirtilen meblağın herhangi bir hukuki dayanağı olmadan ödenmediğini, bunun üzerine ilgili idare aleyhine … 1.İcra Müdürlüğünün 2007/3038 esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, ilgili idarenin borca itiraz ederek takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, birleşen dosya davacısı … Nak. Tic. San. Ltd. Şti. tarafından davacı birleşen dosya davalısı … İl Özel İdaresi hakkında açılan itirazın iptali davasının HMK.’nun 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacı … İl Özel İdaresi tarafından davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE, Davacı … İl Özel İdaresi tarafından davalılar …, …, …, …, …, … ve … hakkında açılan davanın KABULÜNE, 83.819,00 TL Kurum zararının 7.000,00 TL’sinin asıl dava tarihi olan 21.01.2008 tarihinden 27.756,43 TL’sinin asıl davada ıslah tarihinden, 49.062,57 TL’nin ise ek dava tarihi olan 19.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalılar …, …, …, …, …, … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … İl Özel İdaresi’ne verilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı … Nakl. Tic. San. Ltd. Şti. vekili ve davalılar …, …, …, …, … vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı … Nakl. Tic. San. Ltd. Şti.’nin tüm hükmü temyiz eden davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacı … İl Özel İdaresi’nde akaryakıt açığı nedeniyle meydana gelen zararın miktarı uyuşmazlık konusudur.
Davacı … İl Özel İdaresi tarafından dava ve ek dava ile toplam eksik akaryakıt miktarının 45.663 Litre olduğu, bu nedenle oluşan zarar tutarının ise 83.819,00 TL olduğu iddia edilmektedir. Ek dava ile istenilen 26.246 Litre için belirlenen zarar tutarı ise 49.062,57 TL’dir. Davacı … İl Özel idaresi bu tutardan davalıların sorumlu olduklarını iddia etmiş ise de; öncelikle davacı kurumun bu miktarda bir zararının oluşup oluşmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Şöyle ki; davacı kurum, 26.246 Litre akaryakıt açığı çıktığını gerekçe göstererek iş bu dava ile birleşen dosyanın davacısı … Nakl. Tic. San. Ltd. Şti.’ye belirtilen miktar akaryakıt karşılığında ödemesi gereken tutarı ödememiş, bunun üzerine … Nakl. Tic. San. Ltd. Şti. teslim ettiği 26.246 Litre akaryakıt karşılığı alması gereken alacak tutarını takibe koymuş, … İl Özel İdaresi’nin itirazı üzerine takibin durması nedeniyle iş bu dava dosyası ile birleşen itirazın iptali davasını açmıştır. İtirazın iptali davasının ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. … İl Özel İdaresi tarafından bu şirkete herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı dosya içeriğinden tespit edilememektedir. Oysa davacı … İl Özel İdaresi’nin akaryakıt açığı nedeniyle zarara uğradığından sözedilebilmesi için öncelikle ödeme yapmış olması gerekmektedir.
Açıklanan sebeple, … İl Özel İdaresi tarafından birleşen dosyanın davacısı … Nakl. Tic. San. Ltd. Şti.’ye satın alınan 26.246 Litre için ödeme yapılıp yapılmadığı, buna göre davacı idarenin zararının oluşup oluşmadığı ve zararın miktarı belirlenmeli, ek dava bakımından sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3-Taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık hükmü temyiz eden davalıların zararın meydana gelmesinde kusurlarının bulunup bulunmadığı var ise kusurlarının oranı konusundadır.
Öncelikle, Mahkemece 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda eksik ve tam teselsül ayırımına son verildiği, 61. maddede, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmesi gerektiği belirlendiği gerekçe gösterilerek kusur durumları netleştirilmeden davalıların meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmiş ise de; davaya konu eylemler 2006-2007 yılları arasında gerçekleşmiş olup eylemlerin gerçekleştiği tarih itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olmayıp sorunun mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeden 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa atıfta bulunulması doğru olmamıştır.
Mahkemece, akaryakıt eksikliğinin ne zaman hangi birimde nasıl meydana geldiği tespit edilememiştir. Bu noktada doğru sonuca varılabilmesi için tespit edilen 26.246 litre akaryakıt açığı ve 19.417 litre akaryakıt açığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ek dava ile istenilen 26.246 litre akaryakıt açığı nedeniyle az yukarıdaki bozma bendinde ifade edildiği üzere zararın meydana geldiğinin belirlenmesi halinde; öncelikle, meydana gelen zarardan sorumluluk için 28.2.2007-06.03.2007 tarihleri arasında görev yapılması gerektiği gözetilmelidir. Bu noktada muayene kabul komisyonunun, ihale ile satın alınan akaryakıtın muayenesi sırasında akaryakıtın litre olarak ihalede belirtilen miktarda olup olmadığını ölçüm yükümlülüğü bulunup bulunmadığı tespit edilmeli sonucuna göre muayene kabul komisyonunu oluşturan kişilerin sorumlu olup olmadığı tespit edilmelidir. 28.02.2007-06.03.2007 tarihleri arasında akaryakıtın teslim-tesellüm, muhafaza ve dağıtım süreçlerinin her kademesinde ve bu kademelerin denetiminde görevli tüm personelin ise görevleri sırasında tespit edilen kusurları oranında meydana gelen zarardan sorumlu olacağı mıhakkaktır. Ancak bu noktada zararın meydana gelmesinde görevlilerin kusur oranlarının tespiti önem arzetmektedir.
Ana davada talep edilen 19.417 litre açıktan sorumluluk için ise öncelikle, 01.01.2006-12.04.2007 tarihleri arasında görev yapılması gerektiği gözetilmelidir. Bu noktada muayene kabul komisyonunun, ihale ile satın alınan akaryakıtın muayenesi sırasında akaryakıtın litre olarak ihalede belirtilen miktarda olup olmadığını ölçüm yükümlülüğü bulunup bulunmadığı tespit edilmeli sonucuna göre muayene kabul komisyonunu oluşturan kişilerin sorumlu olup olmadığı tespit edilmelidir. 01.01.2006-12.04.2007 tarihleri arasında akaryakıtın teslim-tesellüm, muhafaza ve dağıtım süreçlerinin her kademesinde ve bu kademelerin denetiminde görevli tüm personelin ise görevleri sırasında tespit edilen kusurları oranında meydana gelen zarardan sorumlu olacağı mıhakkaktır. Ancak bu noktada zararın meydana gelmesinde görevlilerin kusur oranlarının tespiti önem arzetmektedir.
Dolayısıyla, derdest davanın haklarında hüküm kurulan davalıları dışında görevi ve kusuru nedeniyle sorumlu olan dava dışı kişiler bulunmakta ise, bu kişilerin kusur oranları da tespit edilmelidir. Bu bağlamda, akaryakıt ve ambar personelinin denetlenmesi ile ilgili görev ve sorumlulukları bulunduğu halde bu sorumluluğu yerine getirmediği tespit edilen kişilerin de haklarındaki ceza yargılamasından beraat etseler bile hukuk yargılamasında tespit edilecek kusurları oranında sorumlu olacağı gözetilmelidir.
Mahkemece davalıların görev sürelerine ve görev sorumluluklarına göre kusur oranları belirlenmeden tüm zarardan sorumlu tutulmaları hatalıdır.
Açıklanan sebepler ile, haklarında dava açılan kişilerin her birinin usuli kazanılmış haklar da gözetilerek sorumlu olduğu miktar tespit edilmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, davalılar …, … ve … yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.