Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/39219 E. 2017/19095 K. 25.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/39219
KARAR NO : 2017/19095
KARAR TARİHİ : 25.09.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi olmaksızın feshedildiğini, işe ilk giriş tarihinden beri asıl işveren …’ya bağlı petrol üretim saha, kuyu ve istasyonlarında saha işçisi olarak çalıştığını, yaptığı işin asıl iş kapsamında olup teknolojik nedenle uzmanlık gerektiren işlerden de sayılmadığını, en ileri teknolojiye davalı kurumun sahip olduğunu beyanla davacının ilk işe giriş tarihinden itibaren davalı asıl işveren … işçisi olduğunun tespitine, feshin geçersizliğine ve davacının …’ya işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, husumet itirazında bulunmuş, … … İş Müfettişinin 15/07/2014 tarihli muvazaa tespitine dair raporuna itiraz ettiklerini, itiraza dair davanın … 6. İş Mahkemesinin 2014/1103 Esas sayılı dosyasıyla derdest olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, asıl işverenin … Genel Müdürlüğü olduğunu beyanla husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Bozma ilamına uyulan Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında temel uyuşmazlık, davalılar arasındaki hizmet alımı sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı noktasında olup normatif dayanak 4857 sayıl İş Kanunu 2/6. ve 7 maddeleri ile Alt İşveren Yönetmeliği hükümleridir.
Somut olayda, Mahkemece verilen ilk hüküm Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/24954-15202 E/K sayılı 16/09/2015 tarihli ilamıyla “davacının çalıştığı işyerinde keşif yapılarak davacı tarafından yapılan işlerin ne olduğu, bu işin sözleşme kapsamında veya asıl işverenin kendi işlerinden olup olmadığının tanıklar da dinlenilerek belirlenmesi ve muvazaa tespiti kesinleşen önceki işverenlik sözleşmelerinin de incelenmesi ile davalı … Ltd. Şti ile davalı … arasındaki tüm hizmet alım sözleşmeleri ile önceki alt işveren şirketlerle yapılan hizmet alım sözleşmeleri karşılaştırılıp muvazaa tespitine dair tüm kayıtlar getirtilerek ve ayrıca … … iş müfettişlerince hazırlanan 15/07/2014 tarih 7937/İNC :3, 9460/İNC:3 sayılı inceleme raporundaki muvazaa tespitine karşı … 6. İş Mahkemesinin 2014/1103 Esas sayılı dosyası ile açılan muvazaa tespitine itiraz davasında verilecek karar işbu davanın da esasını etkileyeceğinden bu davanın sonucu da beklenip bütün deliller ve işyerindeki fiili durum karşılaştırılarak davacıların fesih tarihinde yaptığı işler işyerinde ayrı ayrı keşfen tespit edilerek yapılan işlerin her bir davacı yönünden asıl iş kapsamında kalıp kalmadığı, hizmet alım sözleşmesinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı dinlenilecek tanık beyanları, işyerinin üretim mekanizmasının eksiksiz tespiti ile belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu sonucu davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabulü doğru olmamıştır. gerekçesiyle” bozulmuştur.
Bozma sonrasında bozma ilamı doğrultusunda keşif yapılarak hüküm kurulmuş ise de muvazaa tespitine itiraz edilen … 6. İş Mahkemesinin 2014/1103 Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmamıştır. Bu dosyada verilecek hükmün işbu davanın esasını da etkileyeceği açıktır.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri eksiksiz yerine getirilmemiş, … 6. İş Mahkemesinin 2014/1103 Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmamış, kesinleşmesi beklenilmemiştir. Hüküm bu yönden hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.