Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/381 E. 2017/7616 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/381
KARAR NO : 2017/7616
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının işyerinden kendisinin ayrıldığını, ücretlerinin ödendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı konusundadır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemiz 12.11.2015 tarihli 2014/32692 esas 2015/30881 karar sayılı ilâmıyla, somut olayda … Bakanlığına ait lojmanın mantoloma işinde diğer davalı şirket nezdinde çalışırken Ramazan Bayramı arife günü ücret konusunda çıkan tartışma sonucunda davacı ve bir grup işçinin polis marifetiyle işyerinden uzaklaştırıldıkları ve akabinde davalı şirket yetkililerinin devamsızlık tutanakları tuttuklarının dosya kapsamından anlaşıldığı, Dairemizde aynı konuda temyiz incelemesi yapılan 2014/16515, 35880, 19306 esas sayılı dosyalarda da işçilerin şantiyeden çıkarıldıkları, işverenin haklı bir sebebi bulunmadığı şeklindeki değerlendirmeler yerinde görüldüğü, davalı işveren yetkililerinin işçileri şantiyeden polis müdahalesi ile çıkarmasından sonra tuttuğu devamsızlık tutanaklarına değer verilmesi mümkün olmadığından ihbar tazminatının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu ve davacı işçilerin açıklandığı üzere ücretlerinin ödenmediği ve miktarı konusunda çıkan tartışma sonrası polis zoru ile şantiyeden çıkarıldıkları tarihte, özellikle de dava konusu edilen ücretlerin ödendiğini içeren ibranamenin imzalaması kendilerinden beklenemeyeceğinin açık olduğu, fesih sürecine göre matbu evrak şeklindeki ibranamenin sonradan doldurulduğu kanaati hakim olduğundan geçerli kabul edilememesi gerektiği, ibranamenin geçersiz kabul edilmesi sonucu davacının alacak isteklerinin dosya kapsamına göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Davacı taraf, bozma kararı sonrasında tanzim edilen bilirkişi raporuna istinaden 21.09.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu alacak miktarlarını arttırarak davasını ıslah etmiştir.
Gerek mülga 1086 sayılı Kanun’un 84. maddesinde gerekse 6100 sayılı Kanun’un 177. maddesinde ıslahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 13.05.2016 tarihli ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir. Bu sebeple, bozmadan sonra gerçekleştirilen ıslah işlemine itibar edilmeksizin sonuca gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 04.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.