Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/3483 E. 2017/3865 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3483
KARAR NO : 2017/3865
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın sendikal faaliyetlerde bulunmasından dolayı feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık ücret ve diğer hakları ile sendikal tazminata, feshin sendikal nedenle yapıldığı kabul edilmediği takdirde 8 aylık ücret tutarında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Tip 1 DM hastası olduğunu, bu rahatsızlığının işe giriş tarihinde mevcut olduğunu, iş başvurusu sırasında ve yapılan işe giriş muayenesinde rahatsızlığı hakkında işverene bilgi vermediğini, davacı işçinin iş akdini haklı sebeple tazminatsız feshetme olanağı varken iş sözleşmesinin davacının hakları ödenerek geçerli nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince toplanan kanıtlara dayanılarak, davalı işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmek imkanına sahip olduğu, buna rağmen davacıya tazminatlarını ödeyerek iş sözleşmesini geçerli nedenle feshetmeyi tercih ettiği, somut olayda feshin davacının sendikaya üye olmasından veya sendikal faaliyetlere katılmasından dolayı gerçekleştiği hususlarının davacı tarafça usulüne uygun biçimde ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, feshin haklı olmayıp geçerli bir fesih olduğu, feshin niteliği itibarıyla işçinin savunmasının alınmasının da kanunen gerekli olmadığı, netice olarak kararın doğru olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşverence yapılan feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (a) alt bendinde, iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler işçinin işvereni yanıltması, işverene fesih imkanı tanımaktadır.
4857 sayılı Kanun’un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, somut olayda, işyeri hekimi tarafından yapılan muayenesi sonucu Tip 1 Diyabet hastası olduğunun ve 07.10.2013 tarihinde heyet raporu alarak insülin kullandığının tespiti edilmesi ancak bu hastalığın iş başvurusu sırasında davalı işverene bildirilmemesi, işe giriş sırasında faaliyette bulunulan iş kolu nedeniyle sağlık durumunun ve geçirilmiş olunan hastalıkların hayati öneme sahip olduğu halde bu bilgilerin işverenden saklanması, davacının sağlık şartlarını karşılamadığı halde işvereni yanılttığı gerekçeleriyle davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-a maddesine göre haklı fesih nedeni olmasına rağmen geçerli nedenle feshedildiğine dair davalı tarafça yazılı fesih bildiriminde bulunulduğu, iş başvuru formunda davacının sağlık probleminin olup olmadığı yönündeki soruya “hayır” cevabı verdiği, İlk Derece Mahkemesince yazılan müzekkereye cevaben … Devlet Hastanesince gönderilen 29.01.2015 tarihli özürlü sağlık kurulu raporuna göre davacıya yönelik teşhisin Tip 1 Diyabet +L5-S1 Diskektomi özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %37 olduğu görülmektedir.
İlk Derece Mahkemesince gastroenterolog doktorun içinde bulunduğu iki kişiden oluşan bilirkişi heyetinden işyerinde de yapılan inceleme neticesinde alınan raporda; davacının çalıştırıldığı ortam, üretimde kullanılan hammadde ve malzemeler, makine ve ekipmanlar, üretim biçimi ve iş akışı, çalışma süresi ve diğer faktörler dikkate alındığında, davacının rahatsızlığının iş akışını olumsuz etkileyecek bazı semptomlara neden olabileceği, şeker düşmesi sonucu gelişebilecek komanın davacının çalıştığı ortamda bulunan makinaların üzerine düşmesinin hayatını kaybedebilecek duruma kadar götürebileceğini, işverenin davacıyı polo sıyırıcı bölümündeki pres makinesinde görevlendirmesi ve diyabete bağlı bayılma vb. durumların gelişmesi halinde, hem kendi sağlığını hem de işyerindeki diğer işçilerin iş güvenliğini tehlikeye atmasının kuvvetle muhtemel olacağı değerlendirmesinde bulunulmuş, iş sözleşmesinin geçerli nedene dayalı olarak feshedildiği kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar işyerinde inceleme yapılmak suretiyle doktor bilirkişinin de bulunduğu bilirkişilerden rapor alındıktan sonra davanın reddine karar verilmiş ve istinaf aşamasında da davacının vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamı değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yeterince araştırma yapılmaksızın eksik inceleme neticesinde hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; davalı işverenin işyerinde keşif yapılmak suretiyle endokrin alanında uzman olan doktor bilirkişinin de aralarında bulunduğu bilirkişi heyetinden davacının hastalığının başlangıç tarihinin belirlenerek davacıda bulunan hastalığın işe engel olup olmadığı, iş kolunun davacıdaki hastalığa göre uygun olup olmadığı, iş kolunda davacıya uygun başka bir iş alanının olup olmadığı, davacının işyerinde başka bir işte çalıştırılabilme olanağının olup olmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra feshin son çare olması ilkesi de gözetilmek suretiyle yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.