Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/34198 E. 2017/12728 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/34198
KARAR NO : 2017/12728
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30.05.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Somut olayda davalılar arasındaki ilişkinin niteliği tartışma konusudur. Davacı davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olmadığını, muvazaaya dayandığını, başlangıçtan itibaren davalı Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun işçisi sayılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalılar ise aralarındaki ilişkinin rödovans sözleşmesine dayandığını savunmuşlardır.
Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır.
Rödovans, maden ruhsat alanlarının maden arama ve işletme ruhsat sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye bir süre bırakılması, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişinin ise, ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için bir miktar ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir. Rödovans sözleşmesi, maden ruhsatının devrini değil, bu hakkın bir başkasına belirli bir süreyle kullandırılmasını amaçlar. Bu sözleşmenin yapılması kanunda herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır.
Maden Kanununda, maden haklarının bölünmezliği ilkesi kabul edilmiştir (m.5/1). Bu düzenlemenin amacı, işletilmesinde kamusal yarar olan madenlerin rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmelerini sağlamaktadır. Ancak, aynı madde uyarınca maden arama ve işletme haklarının devri mümkündür. Maden Kanunun 5. Maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı devredilebilir. Devir yapılmadan önce arama ve işletme ruhsatlarının devredildiği tarihteki ruhsat bedelinin iki katı tutarında devir bedeli alınır. Devir Bakanlık onayı ile gerçekleşir.”
Bakanlık izni alınmadan yapılan rödovans sözleşmesi ile ilgili yaptırım Kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Maden Kanunu’nun Ek 7. maddesinin birinci fıkrasına göre “Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında rödövans sözleşmeleri Bakanlığın iznine tâbidir. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesi ile yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulur”.
24.10.2010 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5995 sayılı Kanun ile Maden Kanunu’na eklenen Ek Madde 7’ye göre“Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödovans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili idarî, malî ve hukukî sorumluluklar rödovans verene aittir. Ancak bu durum ruhsat sahibinin Maden Kanunu’ndan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” Buna göre ruhsat sahibinin Maden Kanunu’ndan doğan sorumlulukları nedeniyle sözleşmede denetim yetkisine ilişkin bir takım hükümlere yer verilmesi rödovans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmez.
Daha önce maden sahasının işletmeye açmış olan ruhsat sahibi sonradan işletme ruhsatını üçüncü kişiye rödovans sözleşmesi ile devredebilir. İşletme hakkını devrederken işletmede bulunan alet ve makineleri de sözleşmenin diğer tarafında kullanması için verebilir. Bu durumda ruhsat sahibi, sadece karşılığında rödovans bedeli aldığı ürünü denetlemek, teslim almak ve maden kanununun ruhsat sahibine yüklediği yükümlülükler nedeniyle üretime yönelik olmayan işçi bulundurmak yetkilerine sahiptir.
Rödovans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklar açısından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmaktadır. Ürün kirası sözleşmesine göre, kiraya veren, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlenmektedir.
Rödovans sözleşmesinde, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını alan gerçek veya tüzel kişilerin bu haklarını üçüncü kişilere devretmesi söz konusudur. Bu nedenle, rödovans sözleşmesinde alt işveren sözleşmesinde olduğu gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamaktadır. Ruhsat sahibi, yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan başka bir işverenle alt işverenlik sözleşmesi düzenlememektedir. Diğer bir deyişle, maden kanununa uygun olarak akdedilen rödovans sözleşmesi yukarıda ifade edilen alt işverenlik sözleşmesinin unsurlarını taşımamaktadır (UYUMAZ, Alper/GÜNGÖR,Fatma; Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XIX, 2015, s. 160).
Maden sahasında işletme hakkının kiraya verilmesinde (rödövans sözleşmesi) rödövansçı, madeni, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde kendi adına işletir. Rödövansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödövanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir. Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödövans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödövans olmaktan çıkarmaz. Rödövans sözleşmesinde rödövansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödövansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır.
Dosya içerisinde yer alan …9. Noterliğine ait 30.10.2009 tarihli ve 24045 yevmiye sayılı “TKİ Genel Müdürlüğü … İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Devir Protokolü”nde özetle, “… Müessese Müdürlüğü, … Yeraltı sahalarından Hukuku İdarenin Uhdesinde Kalmak Kaydıyla IR 4009 Ruhsat Sahası İçerisinde Mevkii ve Sınırları Teknik Şartnamede Belirtilmiş Sahalardan termin programına bağlı olarak 3.860 günde toplam 15.000.000 ton Tüvenan Kömürün Üretimi ve üretilen tüvenan kömürün Teknik Şartnamede tanımlanan yerlere teslim edilmesi işine” dair 27.07.2006 tarihli (…32. Noterliği 21714 No) sözleşmesinin … Elektrik Mad. Turz. ve Tic. A.Ş. tarafından … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye devredildiği ve iş bu devre TKİ Genel Müdürlüğünce muvafakat verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından, dosya içerisinde yer alan davaya konu teşkil eden hizmet alım sözleşmesi ve eklerinden, TKİ. işçilerinin, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’de çalıştırılmadıkları, davalı TKİ. Genel Müdürlüğünün işçiyi işe alma ve değiştirmede yetkili olmadığı, şirket işçileri üzerindeki yönetim hakkının TKİ. tarafından kullanılmadığı, şirket işçilerinin sözleşmede belirtilen işler dışında çalıştırılmadığı, araç ve gereçlerin bir kısmı TKİ tarafından karşılanmış olsa da, asıl gerekli araç ve gereçlerin şirket tarafından karşılandığı ve toplu iş sözleşmesi yapılması esnasında işin alt işverene verilmediği, zaten davacı tarafın bu yönde de bir iddiasının bulunmadığı, davacı tanıkları beyanlarında davalı TKİ. yetkililerinin kendilerine emir ve talimat vermediğini, kendileriyle muhatap olmadıklarını, ocak içinde TKİ. personelinin bulunmadığını, sadece ocak dışında 3 TKİ. mühendisi bulunduğunu, bunların da denetim ve kontrolleri yaptıklarını, ocağa inmediklerini, emir ve talimatları dava dışı olan … Kömür İşletmeleri A.Ş. yetkililerinden aldıklarını, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin … Ocağı dışında, Işıklar ve… Ocaklarının da bulunduğunu, hatta daha önce …Ocağının da bulunduğunu, ancak …’de üretimin sona ermesi sebebiyle kapatıldığını, orada çalışan işçilerin iş bu üç ocağa aktarıldığını, yine söz konusu üç ocakta çalışan işçilerin geçici görevlendirmeler ve nakillerle yer değişikliğine tabi tutulabildiğini, işe başlarlarken … Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait hangi ocakta çalışacaklarının belli olmadığını, hangi işçinin nerede çalışacağına … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin bizzat kendisinin karar verdiğini söyledikleri, … Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin hangi işçi ile çalışacağını seçme konusunda TKİ.’nin herhangi bir yetkisinin bulunmadığı, TKİ.’ye tanınan yetkilerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce daha önce taraflar arasında alt işverenlik ilişkisi olduğuna hükmedilmiş ise de hukuki nitelemede maddi hata yapıldığı ve söz konusu ilişkinin rödövans sözleşmesi olduğu, maddi hataya dayalı hukuki nitelemenin de taraflar açısından kazanılmış hak oluşturmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
Sözleşmeye taraflarca konulan ad önemli değildir. Sözleşmenin içeriğine ve uygulamasına bakılarak hukuki niteliği belirlenmelidir. “TKİ Genel Müdürlüğü … İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü … Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Hizmet Alım Sözleşmesi”nin yukarıda yapılan açıklamalar karşısında rödövans sözleşmesi olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece verilen kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.30.05.2017