Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/33052 E. 2017/15896 K. 04.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/33052
KARAR NO : 2017/15896
KARAR TARİHİ : 04.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin ikramiye, ilave tediye, kıdemli işçiliği teşvik primi, sorumluluk zammı, giyim yardımı, yakacak yardımı, fazla çalışma ücreti, aile ve çocuk yardımı, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, öğrenim yardımı, yemek bedeli, evlenme yardımı, doğum yardımı, doğal afet yardımı, vasıta tahsisi yardımı, kıdem zammı, geçici görev yolluğu, ücret zammı ve gece zammı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafın, işverence yapılan kısmi ödemelerin, eldeki davaya uygulanacak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 84. maddesine göre, öncelikle alacağın fer’ilerinden mahsup edilmesi talebi bulunmaktadır. Eldeki davanın alacak davası olduğu nazara alındığında, işçilik alacakları için toplu iş sözleşmelerindeki ödeme gününe ilişkin düzenlemeler esas alınarak geçmiş gün faizleri belirlenmeli ve yapılan kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faizlerden mahsup edilmesi gerektiği kabul edilerek, bakiye alacak miktarı yeniden değerlendirilmelidir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin değerlendirilmesinde, dosyaya sunulan nöbet çizelgelerinin denetime açık bir şekilde incelenmemesi hatalıdır. Diğer taraftan, dinlenen her iki davacı tanığının da işverene karşı dava açmış olması sebebiyle husumeti bulunmakta olup, salt husumetli tanık anlatımlarına dayanarak sonuca gidilmesi de mümkün değildir. Anılan sebeple, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinde, dosyaya sunulmuş çizelgeler denetime elverişli olacak şekilde değerlendirmeli ve bir sonuca gidilmelidir.
4-Mahkemece, hüküm altına alınan alacaklara, dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılarak faiz işletilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, alacakların toplu iş sözleşmesine göre ödenmesi gerekli temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi şeklinde talep bulunmakta ise de, ıslah dilekçesinde, hem ıslah yoluyla artırılan tutarlara hem de dava dilekçesinde talep edilmiş tutarlara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulmuştur. Toplu iş sözleşmesinde açık ödeme günü belirlenen alacaklar bakımından, temerrütün belirlenen tarih itibariyle gerçekleştiğinin kabulü gereklidir. Bu halde, Mahkemece, toplu iş sözleşmesinde açık ödeme günü belirlenen alacaklar bakımından, her ne kadar belirlenen ödeme gününden ( temerrüt tarihi) itibaren faiz işletilmesi gerekecek ise de, davacının ıslah dilekçesiyle talebini dava tarihi olarak sınırlandırdığı nazara alınarak, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Açık ödeme günü belirlenmemiş alacaklar bakımından ise, dava ve ıslah tarihi ayrımı yapılmalıdır.
Faizin türü noktasında ise, dava dilekçesindeki talep tüm alacaklar bakımından mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Islah dilekçesinde ise, hem ıslah yoluyla artırılan tutarlara hem de dava dilekçesinde talep edilmiş tutarlara “yasal faiz” işletilmesi talep edilmiştir. Bu halde, faizin türü noktasında da, talep ile bağlı kalınması gerekliliğinin nazara alınmaması bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.