Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/32051 E. 2017/9524 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/32051
KARAR NO : 2017/9524
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshediliğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 13.12.2013 tarihli, 2013/31362 esas, 2013/29034 karar sayılı ilamı ile, hafta tatili ücret alacağı yönünden; duruşmada dinlenen davacı tanıklarının işten ayrılmış ve birbirleriyle menfaat birliği içerisinde olan kişiler olduğu, davalı işyerinde çalışan davalı tanıklarının ise işyerinde haftada bir gün izin kullanıldığını beyan ettikleri, bu durumda sırf davacı tanık beyanlarına doğrultusunda davacının hafta tatili alacağını hesaplayan bilirkişi raporuna göre hafta tatili ücreti alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğu, fazla çalışma ücreti alacağı yönünden ise; hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma konusunda hesap yapılırken aynı işverene karşı dava açan ve menfaat birliktelikleri olan tanık anlatımları dikkate alındığı, mahkemece, fazla çalışma konusunda sadece bu tanıkların anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacının davalı işyerinde farklı işlerde görevlendirildiğinin anlaşıldığı, işyerinde yapılan çalışmalara ilişkin görev tanımları, işyerine giriş ve çıkışları gösteren kayıtlar ile puantaj belgeleri, davacının kullandığı araçlara ilişkin araç görev belgeleri, takometre kayıtlarının getirtilmesi, davacının çalışma saatlerinin tespit edilmesi, bundan sonra tüm deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutularak davacının talep konusu fazla çalışma alacağı hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ve ilamda belirtilen diğer gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ise de bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiği söylenemez. Bozma ilamında belirtilen hususlara dikkat edilmemiştir.
Bozma ilamında, davacının hafta tatili alacağı talebi ile ilgili olarak, duruşmada dinlenen davacı tanıklarının işten ayrılmış ve birbirleriyle menfaat birliği içerisinde olan kişiler olduğu, davalı işyerinde çalışan davalı tanıklarının ise işyerinde haftada bir gün izin kullanıldığını beyan ettikleri, bu durumda sırf davacı tanık beyanlarına doğrultusunda davacının hafta tatili alacağını hesaplayan bilirkişi raporuna göre hafta tatili ücreti alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğuna değinilmiştir. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yönünden usuli müktesep hak oluşur ve mahkemece bozmaya uygun araştırma yapılması zorunluluğu doğar. Bu bağlamda bozma kararında belirtildiği üzere, hafta tatili ücret alacağı talebinin reddedilmesi gerektiği açıktır.
Ayrıca bilindiği gibi, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 274., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 240. maddelerinde düzenlendiği üzere, istisnalar dışında, ikinci tanık listesi verilmesi mümkün değildir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında taraflara yeniden tanık bildirmek için süre verildiği ve taraflarca bildirilen tanıkların beyanlarının alındığı ve bu beyanların hükme esas alındığı anlaşılmıştır. İkinci tanık listesinde yer alan isimlerin tanık olarak dinlenemeyeceği hususundaki yasal düzenleme nazara alınmaksızın ikinci tanık listesinde bildirilen tanıkların dinlenmesi ve beyanlarının söz konusu alacaklar bakımından hükme esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.