Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/31071 E. 2017/10632 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/31071
KARAR NO : 2017/10632
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

… 19. İş Mahkemesi’nin 12.05.2014 tarihli, 2012/293 esas ve 2014/501 karar sayılı hükmü, Dairemizin 12.11.2015 tarihli, 2014/17434 esas ve 2015/30782 karar sayılı ilamı ile bozulmuş ise de, … 21 İş Mahkemesi’nin 26.05.2016 tarihli, 2016/23 esas ve 2016/296 karar sayılı kararı ile kısmen direnme kararı vermesi ve bu kararı tarafların kanuni süresi içerisinde temyiz etmesi üzerine dosya yeniden incelendi.
Davacı, hafta tatili ücretlerinin ödenmemesi ve yıllık izinlerin kullandırılmaması nedeniyle sözleşmesini feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, eksik ücret alacağı ve ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce yapılan incelemesinde; “Mahkemece tüm … dayanak belgeleri getirtilerek kıdem hususundaki davacı itirazı aydınlatılması, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin, saat ücretinin yedi buçuk ile çarpılması ve çıkan sonucun da otuz ile çarpılması ile hesaplanmasının doğru olmadığı, saat ücretli çalışan davacıya haftalık 30 saati aşan çalışma süresine sahip haftalarda, hafta tatili ücretinin ödenmesi gerektiği dikkate alınarak aylık ücretinin belirlenmesi, buna göre günlük ücret tespit edildikten sonra dava konusu alacaklar hesaplanması gerektiği” gerekçeleri ile bozulmuştur.
Bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 26.05.2016 tarihli, 2016/23 esas ve 2016/296 sayılı kararı ile bozma kararına karşı davacının aylık ücretinin hesaplanması yönünden direnilmiş olup, 6352 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ikinci maddesi uyarınca Dairemizin öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin, saat ücretinin yedi buçuk ile çarpılması ve çıkan sonucun da otuz ile çarpılması ile hesaplanmasının doğru olmadığı, saat ücretli çalışan davacıya haftalık 30 saati aşan çalışma süresine sahip haftalarda, hafta tatili ücretinin ödenmesi gerektiği dikkate alınarak aylık ücretinin belirlenmesi, buna göre günlük ücret tespit edildikten sonra dava konusu alacaklar hesaplanması gerektiğinden bahisle mahkemenin önceki kararı Dairemiz tarafından bozulmuş olmakla birlikte; davacının aylık ücretinin bozma ilamında belirtildiği gibi saat ücretinin yedi buçuk ile çarpılması ve çıkan sonucun da otuz ile çarpılması şeklinde hesaplanmadığı, davacının son bordrosunda yer alan ücretin o ayın çalışma gün sayısına bölünmesi ile davacının 1 günlük yevmiyesi bulunduğu, bu 1 günlük yevmiyenin de 30 gün ile çarpılarak davacının 1 aylık brüt ücretinin bulunduğu, hesaplamanın dosya kapsamına, uygun olduğu anlaşılmakla Dairemizin 12.11.2015 tarihli, 2014/17434 esas ve 2015/30782 karar sayılı bozma ilamının davacının aylık ücretinin belirlenmesi konusundaki hükmün ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; … Rehberlik Ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde rehber ve usta öğretici olarak çalışmakta iken, hafta tatili çalışmaları için ücretlerinin ödenmemesi ve yıllık izinlerinin kullandırılmaması nedeni ile 25.11.2008 tarihinde iş akdini feshettiğini, ders saat ücretlerinin eksik kuruşlandırılarak ödenmesi, hafta tatili günleri için çalışılmadan geçen ücretin ödenmemesi, resmi-dini tatil günleri için çalışılmadan ödenmesi gereken ücretin ödenmemesinden oluşan ücretleri talep ettiğini, ayrıca yılda iki kez ödenmesi gereken ilave tediye alacağının ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 100,00 TL kıdem tazminatı, 14.500,00 TL eksik ödenen ücret, 4.750,00 TL ilave tediye, 150,00 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 19.500,00 TL’nin kıdem tazminatı için akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi, diğer alacaklar içinse dava tarihinden itibaren adi kanuni faiz yürütülerek davalı işverenlikten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; yetki, zamanaşımı, derdestlik, husumet, görev itirazında bulunduklarını, davacının parttime usta öğretici olarak çalışmakta iken 03.11.2008 tarihinde Halkbankası’nda işe başlayacağını belirterek ücretsiz izin talebinde bulunduğunu, 2 aylık ücretsiz izin verildiğini, halen de Halkbankası’nda çalışmasına devam ettiğini, usta öğreticilerin 4857 sayılı Kanun kapsamında olmadığını, davacının alacağı ücretin 657 sayılı Kanunun 89. maddesine düzenlendiğini, bu maddeye göre hafta tatili ücreti hesaplamasının mümkün olmadığını, davacının işçi vasfında çalışmaması nedeni ile ilave tediye ücretinden yararlanamayacağını, ücret hesabının 176/b bendine göre yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosyada bilirkişi tarafından davacının ücreti konusunda yapılan ve hükme esas alınan hesaplamanın dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmış, mahkemenin bu yöndeki direnme kararı kabul edilerek yukarıda izah edildiği üzere Dairemizin 12.11.2015 tarih ve 2014/17434 esas ve 2015/30782 karar sayılı bozma ilamının davacının aylık ücretinin hesaplanmasına dair hükmünün ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
1-Dosyada yer alan önceki … kayıtlarına göre davacının 11063561 sicil numaralı işyerinde çalışması görünmekte, sonraki gelen kayıtta 11063561 sicil numaralı işyeri görünmemektedir. Davalı işyeri ile 11063561 sicil numaralı işyerinin aynı olup olmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmadan davacının tüm çalışmalarının davalı işyerinde geçtiği kabul edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı vekili 17.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile davacının çalışmaya başladığı sürenin sehven 07.10.2003 olarak yazıldığını beyanla davacının çalışmaya başladığı tarihi 07.10.2002 olarak düzeltmiştir. Ancak Mahkemece talep aşılarak davacının çalışmaya başladığı tarih 07.01.2002 olarak tespit edilerek hesaplama bu tarihe göre yapılmıştır. Mahkemece, taleple bağlılık ilkesini ihlal eder şekilde davacının çalışma süresinin 07.10.2002 yerine 07.01.2002 olarak değerlendirilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.