YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30606
KARAR NO : 2020/6857
KARAR TARİHİ : 16.06.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesine haksız ve bildirimsiz son verildiğini, çalışma süresince fazla mesai yapmasına ve tatil günlerinde de çalışmasına rağmen karşılıklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Öncelikle belirtmek gerekir ki, Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Tarafların hukuki dinlenme haklarını ihlal etmeden usul kurallarının açık hükümlerine uygun şekilde gerekçeli olarak karar verilmesi gerekir. Aksi hal, karara karşı temyiz yollarına başvurmak isteyenin açıklama hakkını kısıtlayacağı gibi temyiz merciince kararın hukuki denetiminin yapılmasına da engel olur.
Somut olayda, gerekçeli kararının hüküm fıkrasının müphem ve çelişkili olduğu anlaşılmaktadır. Davanın iki ayrı davalısı olmasına rağmen, hüküm sonucunda “davalıdan alınarak” ifadesinin kullanılması suretiyle hangi davalıdan bahsedildiği belirtilmemiş ve infazda tereddüte yol açılmıştır.
Temyiz incelemesine konu edilen karar, bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine aykırı olup infazda tereddüt oluşturacak mahiyettedir. Bu nedenle mahkemece, yukarıda yer alan ilkeler doğrultusunda karar verilmesi; hangi davalıdan, hangi gerekçe ile tahsil hükmünün kurulduğunun açıkça belirtilmesi ve hüküm fıkrasının da buna uygun olarak düzeltilip yazılması gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı tarafından, mahkemece 27.05.2016 tarihinde karar verilikten sonra dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiği bir aşamada, 03.08.2016 tarihli dilekçe ile davalı …Ş. hakkındaki davasından feragat ettiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
06.08.2015 tarihli ve 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan sebeple, öncelikle dilekçede davacının hakim onaylı kimlik tespiti yapılarak hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan davadan feragat beyanının Mahkemece değerlendirilip karara bağlanması gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine,16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.