Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30332 E. 2020/7689 K. 24.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30332
KARAR NO : 2020/7689
KARAR TARİHİ : 24.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin … Belediyesi işyeri hekimliğinde 1995 yılından itibaren 31.12.2011 tarihine kadar işyeri hekimi olarak kesintisiz çalıştığını, çalışma şartlarının Türk Tabipler Birliği’nin işyeri hekimliği asgari sözleşme ücretleri ve koşullarında gerçekleştiğini, davalı belediyenin müvekkilinin sözleşme süresi bitmeden işyeri hekimliğinin kapatılacağını, işçi sayısının 50′ den aşağıya düşürüleceğini sebep göstererek işten haklı bir neden olmaksızın çıkarttığını, sözleşme süresi bitmeden …’dan işten çıkarıldığına dair bildirimde bulunduğunu, müvekkilinin davalı … başkanlığına işten haksız çıkarıldığını ve bu nedenle kendisine kıdem tazminatı ödemesi gerektiğini ihtar ettiğini ancak davalı belediyenin bu ihtara rağmen kendisine ihbar ve kıdem tazminatını ödemediğini, daha sonra belediyenin müvekkiline işçi sayısının 53 olduğunu ve işe yeniden alınabileceğini bildirdiğini ancak müvekkilinin … kayıtlarınca o tarihte işten çıkarıldığı bildiriminde bulunulduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin mülga 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini iddia etmiş, davalı ise iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı … işçi sayısının düşürüldüğünü bu nedenle davacının maaşının düşürüldüğünü iddia etmiş ise de, işçi sayısının düşürülmesinin davacının maaşının azaltılacağı anlamına gelmeyeceğini, dayanılan Tabipler Odası Birliğinin ücret tarifesi de verilecek asgari ücreti belirlediğinden ve üstünde ücret vermeye engel olmadığından davalı belediyenin bu iddiasının yersiz olduğunu, davalı tarafın davacının ücretini düşürmesinin kanuni bir dayanağı ve haklı bir gerekçesi bulunmadığını, davacının ücretinin düşürülmesini kabul etmediğini, tüm bu nedenlerle İş kanunun 24. Maddesi kapsamında davacının feshi haklı kabul edildiği belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır. Ancak iş sözleşmesini haklı da olsa fesheden taraf ihbar tazminatına hak kazanamaz. İş sözleşmesi davacı işçi tarafından feshedildiği kabul edildiğinden davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer yandan, davacı tarafça dosyaya sunulu 23.06.2014 tarihli ilk bilirkişi raporuna itiraz edilmediği gibi 27.11.2014 tarihli celse de dosyanın sübut bulduğu beyan edilmiş olup bu durum davalı lehine kazanılmış hakka sebebiyet verecek mahiyette bulunduğundan, mahkemece anılan raporda yapılan hesaplamaların hükme esas alınması gerekirken sonraki bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.