YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30297
KARAR NO : 2020/7856
KARAR TARİHİ : 25.06.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; iş sözleşmesine haklı bir sebep bulunmaksızın işveren tarafından son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı Üniversitede 9 yıl 2 ay 3 gün çalışması bulunan davacının kıdemine göre hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 148 gün olduğu ve hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır.
Öte yandan, davalı Üniversite vekili, 2006-2008 yılları dahil bu yıllar arasında bazı aylara ait hazırlanan puantaj kayıtları ve ücret bordroları sunmuş olup bu kayıtlara göre davacı toplam 49 gün yıllık ücretli izin kullanmıştır. Ancak puantaj kayıtları ve ücret bordroları imzasızdır.
Bu sebeple; Hakimin 6100 Sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin özellikle davalı tarafça sunulan puantaj kayıtlarında belirtilen sürelerde ve çalışma süresi boyunca başka herhangi bir zamanda yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
2- Davalı yan, cevap dilekçesi dahil yargılama boyunca, 2010 yılında dava dışı … Hizmet Ltd. Şirketi tarafından davacının … … … Bankası AŞ’ de bulunan 773710-1 numaralı hesabı üzerinden davacıya 920,78 TL kıdem tazminatı ödendiğini savunmuş olup mahkemece bu husus araştırılıp sonucuna göre değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
3- Davalı Üniversitenin 2547 sayılı Kanun’un 56/a-b. maddesi delaletiyle Harçlar Kanunu’nun 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi de bir başka hatalı yöndür.
4- Son olarak, hüküm altına alınan alacakların “net” mi yoksa “brüt” tutarlar mı olduğunun hüküm yerinde açıklanmaması da infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan doğru olmamıştır.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 25.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.