Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30225 E. 2019/6881 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30225
KARAR NO : 2019/6881
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan)7.Hukuk Dairesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/1798 esas, 2016/9655 karar sayılı ilamıyla ONANMASINA karar verilmiştir.
Davalı vekilince (Kapatılan) 7.Hukuk Dairesinin kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/02/1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme kararı, (Kapatılan)7.Hukuk Dairesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/1798 esas, 2016/9655 karar sayılı ilamıyla onanmış ise de, delillerin dikkate alınmasında maddi hata yapıldığı, kararın aşağıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, maddi hataya dayanan (Kapatılan)7.Hukuk Dairesinin 28/04/2016 tarihli ve 2015/1798 esas, 2016/9655 karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 1989 yılında emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiği 22/01/2013 tarihine kadar aralıksız olarak davalı işverene ait işyerinde çalıştığı,son aylık ücretinin net 1.080,00 TL olduğunu, ancak bu ücretin asgari kısmının banka kalan kısmının ise elden ödendiğini, davacının işyerinde sabah 08.00 ile akşam 23.00 saatleri arasında çoğu zaman Pazar günleri dahil olmak üzere çalıştığını,ancak bunlara dair ücretlerin ödenmediğini, dini bayramlar hariç diğer ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını,çalıştığı süre boyunca on iki gün yıllık izin kullandırıldığını, bakiye kalan izninin kullandırılmadığını ve ücretinin ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının 10/05/2008 tarihinden itibaren müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını, davacının işe başlama tarihinin 1989 olmadığını, 31/12/1997 yılında şirketten tüm yasal haklarını aldığını beyan ederek istifa ederek işyerinden ayrıldığını, işten ayrılma nedeninin kendi işini kurmak olduğunu, daha sonra aralıklı olarak işe giriş çıkışlarının olduğunu, davacının son olarak 10/05/2008 tarihinde çalışmaya başladığını ve emeklilik nedeni ile işten ayrıldığı tarihe kadar çalıştığını, davacının 10/05/2008-22/01/2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağı dışında başka bir alacağının bulunmadığını, genellikle fazla çalışma yapılmadığını, yapılması halinde ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, hafta tatil günü ücret alacağının bulunmadığını, davacının çalıştığı dönem boyunca tüm hak ve alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık ibranamelerin dikkate alınıp alınmayacağı hususu noktasındadır.
Mahkemece yargılama sırasında işveren tarafından sunulan istifa ve ibranameler dikkate alınarak, ibraname olmayan dönem bakımından alacaklar hesaplanmıştır. Davacının ibranamelerin düzenleme tarihlerinden hemen sonra çalışmaya devam ettiği, davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı isticvap edilmesi üzerine beyanında ibraname içeriklerinin doğru olmadığı, belirtilen alacakların ödenmediğini, sadece bir sefer 1.706,00 TL ödendiğini beyan etmiştir. İbranameler makbuz niteliğinde olduğundan, işçinin işveren nezdinde geçen tüm hizmeti toplanmalı, ibranameler ile ödenmiş miktarlar varsa alacaktan düşülerek hüküm altına alınmalıdır.
3-Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftalık üç saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dairemizden geçen emsal dava dosyasındaki (2017/2581 esas ) tanık beyanları ile dosyadaki tanık beyanları, tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacının haftanın beş günü 08:00-20:00 saatleri arasında iki saat ara dinlenmesi ile, cumartesi günü ise ara dinlenme süresi düşüldükten sonra sekiz saat çalıştığı, buna göre haftalık on üç saat fazla mesai yaptığının kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir.
SONUÇ:Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.