Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30158 E. 2020/7226 K. 18.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30158
KARAR NO : 2020/7226
KARAR TARİHİ : 18.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde sevkiyat amiri olarak 06.08.2008 – 23.03.2014 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, işyerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili müvekkilinin kardeşinin suçlandığını, bu hırsızlık olayını gerçekleştiren şahısların suçu üstlenmelerine rağmen müvekkiline sürekli işi bırakması için baskı yapıldığını, daha sonra da iş akdinin haksız bir şekilde feshedildiğini, davalı işyerinde çalıştığı süre boyunca fazla çalışmalarının olduğunu ve yıllık ücretli izin haklarının kullandırılmadığını beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 2012 yılının Temmuz ayından önceki yıllarda 3 buçuk yıl boyunca sabah saat 07.00’da başlayıp akşam saat 15.00’da işi bırakması lazım iken, işi saat 17.00’da bırakıp günde 2 buçuk saat boyunca 3 buçuk yıldır fazla çalışmış olmasına rağmen herhangi bir mesai ücretinin müvekkiline ödenmediğini; müvekkilinin 2012 yılının Temmuz ayından sonra iş akdinin sona erdiği 23.03.2014 tarihine kadar aylık 40 saatlik mesai yapmasına rağmen müvekkiline davalı şirket tarafından herhangi bir fazla çalışma ücreti ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf vekili ise, müvekkili işyerinde 3 vardiya halinde çalışıldığını, davacı tarafın gündüz vardiyasında çalıştığını, bu nedenle davacı tarafın sürekli fazla mesai yapıp kendisine ödenmediği yönündeki iddiasının asılsız olduğunu, her bölümde her zaman fazla mesainin de söz konusu olmadığını, ancak zorunlu olarak fazla mesai yapılan birimlerde işçilerin ücretlerinin % 50 zamlı olarak kendilerine ödendiğini savunmuştur.
Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunun fazla mesaiye ilişkin hesaplama kısmında; davacıya fazla çalışma ücreti ödemesi yapılan aylar, fazla mesai alacağı hesaplanmasında dışlanmıştır. Tanık beyanlarına göre ve davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınmak suretiyle, davacının davalıya ait işyerinde 2012 yılı Temmuz ayına kadarki çalışma sürelerinde davacının sabah 07.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında çalıştığı, 2012 yılı Temmuz ayından sonraki çalışma sürelerinde ise sabah 08.30 ile akşam 22.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edildiği görülmekle 2012 yılı Temmuz ayından önce haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, 2012 yılı Temmuz ayından sonra haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır.
Davacının 2012 yılı Temmuz ayından önce 07.00-17.00 saatleri arası çalıştığı beyanı karşısında, bilirkişi tarafından tanık beyanlarına ağırlık verilerek davacının bu dönem için 07.00 – 18.00 saatleri arası çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılması ve ayrıca davacı tarafından 2012 yılı Temmuz ayından sonrası için iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar aylık 40 saat fazla mesai yaptığı beyanına rağmen bilirkişi tarafından bu dönem için haftalık 18 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü ile hesaplama yapılması sonucu mahkemece hükmedilen fazla mesai alacağı, davacının talebini aşar mahiyette olup usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının talebiyle bağlı kalınarak hesaplama yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu da davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davacı; ulusal bayarm ve genel tatillerde çalıştığını, karşılığı ücretin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise, işyerinde dini bayramlarda çalışma olmadığı gibi, davacının pazar günleri ve milli bayramlarda da çalışmadığını savunmuştur.
Dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda; ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil tahakkuku olmadığı belirtilmekle tanık anlatımları yönünden ikili ayrım yapılarak, mahkemece davalı tanık beyanlarına itibar edilmesi durumunda davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığı açıklığa kavuştuğundan bu yöndeki alacaklarının bulunmadığının kabulü gerektiği; davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilecekse de bu doğrultuda hesaplama yapıldığı görülmüştür. Mahkemece, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda davalı işveren, davacının çalıştığı sevkiyat bölümünde resmi olarak Gümrük Müdürlüğü ile iş yapılması nedeniyle davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını iddia etmiş ancak mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece bu yönde araştırma yapılıp dosya ile değerlendirilerek hüküm kurulması gerekir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.