Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30147 E. 2020/6888 K. 16.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30147
KARAR NO : 2020/6888
KARAR TARİHİ : 16.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Belediye bünyesinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çeşitli görevlerde çalıştığını, son brüt ücretinin 1530.90 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, çalışma süresi içinde mazeret izni niteliğinde kısa aralıklarla izin kullanmış ise de bunların yıllık izin niteliğinde olmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden davanın kısmen kabulüne, yol ücreti ve harcırah alacağı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda, davacı çalışma süresi içinde mazeret izni kabilinden kısa aralıklarla izin kullanmış ise de, bunların hiçbirisinin -bir defada on günden az olmayacak şekilde- yıllık izin niteliğinde olmadığını ileri sürerek yıllık izin ücreti alacağını talep etmiştir. Mahkemece, davacının toplam 5 tam yıllık çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Davacının 5 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak davacı asil çağrılmalı, davacının gerek dava dilekçesindeki açıklamalar, gerekse yıllık izin kullanıp kullanmadığı noktasında beyanı alınmalı, bundan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan ilke ve esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.