Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30084 E. 2020/7468 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30084
KARAR NO : 2020/7468
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … Elektrik İnşaat …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının arıza bakım görevlisi olarak 01.07.2007-17.07.2010 tarihleri arasında davalı … İnşaat şirketinde çalıştığını, iş akdinin haksız olarak sona erdirildiği 30.06.2013 tarihine kadar ise diğer davalı şirket nezdinde çalışmaya devam ettiğini, her iki davalı şirketin dava dışı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin alt yüklenicisi olduklarını, her iki şirkette de hak ettiği ücretlerin bir kısmını banka aracılığıyla, bir kısmını elden aldığını, davalıların ihale süresinin sona ermesi ile birlikte iş akitlerini feshederek kısmi ödemelerde bulunduklarını, bu ödemelerin davalıların fesih iradelerini açıkça ortaya koyduğunu, ancak bu ödemelerin eksik ve hatalı olarak hesaplandığını, davacının yaptığı fazla mesailere karşılık ücretlerinin zamlı olarak ödenmediğini, bazı hafta tatillerinde çalışan davacıya hafta tatil alacaklarının da ödenmediğini, davacının yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, resmi ve dini bayramların 1-2 günü dışında kalan günlerde çalıştırılmasına rağmen bu çalışmasının karşılığının da ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücret, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı … İnşaat Elektrik Tur. Taş. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının iş akdi feshedilmeksizin ve hiç işe ara vermeksizin yeni alt işverende çalışmasını sürdürdüğünü, son olarak da aynı şartlarda ve işe hiç ara vermeksizin asıl işveren bünyesinde çalışmasına devam ettiğini, bu nedenle feshe bağlı haklar için dava açmasının ve davalı şirkete husumet yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Elektrik İnşaat …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin … Elektrik Dağıtım A.Ş.’den ihale yoluyla aldığı … ili Elektrik Arıza Bakım Onarım Hizmet Alımı işi kapsamında davacı ile belirli süreli hizmet sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmelerin ilkinin 01.10.2010 başlangıç tarihli olduğunu ve 31.12.2012 tarihinde sona erdiğini, ikincisinin ise 01.01.2013 başlangıç tarihli olduğunu ve 30.06.2013 tarihinde sona ereceğinin kararlaştırıldığını, davacının iş sözleşmesinin sona ermesinin hemen akabinde asıl işveren olan Sedaş’da 01.07.2013 tarihinde çalışmaya başladığını, kıdem tazminatı koşullarının ve fesih olgusunun gerçekleşmediğini, 01.07.2013 tarihinde … Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesine geçtiği için iş sözleşmesinin sona ermediğini, üçlü vardiya sisteminde fazla çalışmanın söz konusu olmadığını, sonuç olarak davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, toplanılan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Karar, yasal süresi içerisinde davalı … Elektrik İnşaat …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden davalı şirketin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının değişen alt işverenler nezdindeki çalışmalarının feshe bağlı işçilik haklarına etkileri konusunda toplanmaktadır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yöndedir.
Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde işyerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir işyerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
Alt işverenin asıl işverenle akdettiği çalışma süresinin sonunda veya süresinden önce alt işverenin, ilişkinin sonlandırılması nedenine dayalı olarak tüm işçilerine başka işyeri göstererek işyerinden ayrılması, ardından işin asıl işveren tarafından başka bir alt işverene verilmesi örneğinde alt işverenler arasında hukukî bir ilişki bulunmamaktadır. Hukukî ilişki, alt işverenler ile asıl işveren arasında gerçekleştiğinden belirtilen durum alt işverenler arasında işyeri devri olarak değerlendirilemez.
Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukukî sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde, alt işverenler arasında İş Kanununun 6 ncı maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulü gerekir. Bu durumda yeni alt işverenin, devam eden hizmet akitlerini de devraldığı aynı maddede hükme bağlanmıştır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Buna karşın, süresi sona eren alt işverence işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde, yapılan fesih bildirimi ile iş ilişkisi sona ereceğinden, işçinin daha sonra yeni alt işveren yanındaki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu durumda feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin niteliğine göre hak kazanma durumunun değerlendirilmesi gerekecektir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı şirketler nezdinde … Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesinde alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığı sabittir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.10.2010 – 03.10.2012 tarihleri arasında davalı … Elektrik şirketinin işçisi olarak, … Elektrik Dağıtım A.Ş. de çalıştığı kabul edilmiş ve bu süre üzerinden işçilik alacakları hesaplanmıştır. Ne var ki, dosyada yer alan davacıya ait işe giriş ve çıkışları gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları incelendiğinde, davacının değişen işverenlerde gerçekleşen çalışma süresinin bazı dönemler kesintiye uğradığı, 06.10.2012 – 12.10.2012 tarihleri arasında 1039263 işyeri sicil no.lu; 01.11.2012 – 19.02.2013 tarihleri arasında ise 1040066 işyeri sicil no.lu işverenler nezdinde çalıştığı görülmektedir. Ancak, davacının bu işverenlere bağlı olarak gerçekleşen çalışma sürecinde asıl işveren bünyesinde çalışmaya devam edip etmediği, anılan işverenler ile asıl işveren arasında akdi veya hukuki bir ilişkinin bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davacıya ait hizmet döküm cetvelinde yer alan 1039263 ve 1040066 işyeri sicil no.lu işverenlerin tespit edilerek, bu işverenler ile … Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında hizmet alımı sözleşmesi bulunup bulunmadığının ve davacının 03.10.2012 tarihinden sonra da asıl işveren konumundaki … Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesindeki çalışmasının devam edip etmediğinin araştırılması ve sonucuna göre tüm dosya kapsamına göre bir değerlendirme yapılarak yukarıda yer alan ilkeler çerçevesinde karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir başka uyuşmazlık konusu da, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından temyiz eden davalı şirketin sorumluluğu noktasındadır.
Mahkemece, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talepleri yönünden davanın kabulü ile söz konusu alacakların davalı … Elektrik İnş. …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmiştir. Eldeki davada, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talepleri, devreden işveren davalı … Elektrik İnş. …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yöneltilmiştir. Devir tarihi 30.06.2013 olup, dava ise 14.08.2015 tarihinde açılmıştır. İşyerinin dava dışı işverene devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden, devreden davalı işveren ile devralan işveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalardan doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Somut olayda, devir tarihi ile dava tarihi arasında iki yıllık sürenin geçmiş olması karşısında, devreden işveren davalı … Elektrik İnş. …. Tarım ve Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından sorumluluğunun sona erdiği dikkate alınmadan hüküm tesis edilmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.