Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/30063 E. 2020/6633 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/30063
KARAR NO : 2020/6633
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde bahçıvan olarak 01.04.2013 tarihinde işe başladığını, ancak onayı olmaksızın 15.05.2013 tarihinden itibaren gece bekçisi olarak çalıştırıldığını, son aylık brüt ücretinin 1.138,06 TL olduğunu, 17.30-08.00 saatleri arasında çalıştığını, ancak hak kazandığı genel tatil ve fazla çalışma alacaklarının ödenmediğinden 22.12.2014 tarihinde iş sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak sona erdirdiğinden bahisle kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakların hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bend dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde; 17:30-08:00 saateri arasında çalıştığını ileri sürmüş, davalı ise davacının 07:30-22:00 ve 06:00-08:00 saatleri arasında çalıştığını, işyerinde başka bşir bekçinin bulunduğunu ve bu bekçinin 17:30-08:00 saatleri arasında çalıştığını savunmuş mahkemece ; davacının davalı işyerinde 17.30-08.00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmakla birlikte davacının ailesi ile birlikte fabrika bahçesindeki evde ikamet ettiği de birlikte dikkate alınarak davacının bu çalışma saatleri arasında yaptığı işin gerektirdiği sürenin normal mesai süresi olan 7,5 saat üzerinden dikkate alınması gerektiği ve bu itibarla davacının fazla çalışması bulunmadığı kabul edilerek bu alacak yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosya kapsamında dinlenen davacı tanıkları davacının 17:30-08:00 saatleri arasında çalıştığını doğruladığı gibi, dinlenen tanıklar işyerinde davacı dışında bir başka bir işçinin daha bekçilik yaptığına dair bir beyanda bulunmamışlardır. Ayrıca davalı cevap dilekçesinde davacının 08.12.2014 tarihinde davalıya dilekçe verdiğini, işveren tarafından davacının işten çıkma talebinin kabul edildiğini, yeni bekçi bulunması nedeni ile de ihbar süresi dolmamasına rağmen 22.12.2014 tarihinde davacının çıkışının verildiğini beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının davalı işyerinde 17:30-08:00 saatleri arasında çalıştığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.