Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29797 E. 2020/8839 K. 06.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29797
KARAR NO : 2020/8839
KARAR TARİHİ : 06.07.2020

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: … 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının çalışma süresin içinde ödenmeyen çalışma ücretinin davalıdan tahsiline ve sigorta bildirimin yapılmaması nedeniyle uğradığı hak kaybının davalı tarafça tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı Temyiz Başvurusu Yönünden;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 16.06.1975 gün ve 1975/6-8 E.K. sayılı kararında, HUMK’nın 427. maddesinin ikinci fıkrasındaki temyiz sınırının iş mahkemesi kararları hakkında da uygulanması öngörülürken, kararın gerekçesinde, “İş Mahkemeleri Kanunu’nda salt ayrık (istisnai) hükümler düzenlenmiştir. İş Mahkemeleri Yasasında açıklık bulunmayan hallerde, HUMK’nın hükümlerinin uygulanması gerektiği” belirtilmiştir. Söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararı’nın açıklanan gerekçesinin, İş Mahkemeleri kararlarının katılma yoluyla temyizi için de geçerli olduğunun kabulü yerinde olacaktır (Aynı mahiyette Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.10.1993 gün ve E:1993/12-404 E., 1993/553 K., sayılı kararı).
1086 sayılı Kanunun 26.09.2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 433/2. fıkrası; “Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir.” hükmünü içermekte olup, anılan hüküm uyarınca bir taraf süresinde temyiz isteğinde bulunmamış olsa bile, karşı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde karşı temyiz isteğinde bulunması mümkündür. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2016 gün ve E:2014/22-1260 E., 2016/1068 K., sayılı kararı).
Somut olayda; … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’ce , davacı yönünden 8 günde Yargıtay yolu açık olmak üzere, davalı yönünden ise miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın temyiz dilekçesi davalı vekiline 21.02.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekilince 07.03.2017 tarihli temyize cevap dilekçesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 07.02.2017 tarih, 2016/187 E. 2017/88 K. Sayılı kararının bozulmasına karar verilmesi talebiyle katılma yolu ile temyiz talebinde bulunmuş ise de, az yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde katılma yolu ile temyiz isteminin yasal 10 günlük süresinden sonra verildiği anlaşıldığından davalının temyiz talebinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
Davacı Temyiz Başvurusu Yönünden;
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, 06.07.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.