Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29631 E. 2020/6430 K. 11.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29631
KARAR NO : 2020/6430
KARAR TARİHİ : 11.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 20.12.2013 tarihinde davalı şirketin … isimli … fabrikasında işe başladığını, 01.09.2015 tarihine kadar yükleme işinde işçi olarak çalıştığını, davacının fazla çalışma ücretlerinin ve resmi tatil ücretlerinin kendisine ödenmemesi nedeniyle 01.09.2015 tarihinde davalı şirket ile olan sözleşmesini 4857 sayılı Yasanın 24. maddesi gereği ihtarname ile haklı fesih nedeni ile feshettiğini, davacının davalı şirkette çalıştığı süre boyunca yükleme işinde işçi olarak çalıştığını, en son aldığı maaşın net 1.300,00 TL olduğunu, davacıya maaş ödemesinin banka aracılığıyla yapıldığını, davacının çalıştığı süre boyunca sürekli hafta içi 08.00 – 17.00 arası, cumartesi günleri saat 08.00 – 17.00 arası çalıştığını, davacının davalı şirketten fazla çalışma ücretlerini alamadığını, davacının davalı şirkette çalıştığı süre boyunca öğle arası yarım saat yemek molası verildiğini, davacının haklı fesih nedeni ile kıdem tazminatı alacağı bulunduğunu, davacının çalıştığı süre boyunca dini bayramlar hariç tüm resmi bayram tatillerinde çalıştığını belirterek müvekkili lehine kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı ve resmi tatil alacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai ücreti alacağı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, hafta içi ve cumartesi günleri sürekli olarak 08.00 – 17.00 saatleri arasında çalıştını, fazla mesai ücretini ise alamadığını iddia etmiş; davalı taraf ise davacının, davalı şirkette çalıştığı süre boyunca çalışma saatlerinin hiçbir zaman 45 saati aşmadığını, davalı şirkette fazla çalışma yapılması halinde ücret alacaklarının işçilere ödendiğini, bordrolarda ek kazanç olarak gösterilen sütunun fazla mesai sütunu olduğunu savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tanık anlatımlarına göre fazla mesai ücreti alacağı hesaplanmış ve Mahkemece bu doğrultuda hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamındaki bordrolarda görülen ek kazanç sütununun davalı tarafından fazla mesai sütunu olduğu iddia edilmesine rağmen mahkemece, davalının bu itirazı üzerinde durulmadan tanık beyanlarına göre hesap edilen alacağın hüküm altına alınması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; davalının bu konudaki itirazı değerlendirilerek sonucuna göre fazla mesai alacağı hüküm altına almaktan ibarettir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz hususundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlüktedir. Anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir.
Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği mülga 1475 sayılı Kanunun 14/11. maddesinde öngörülmüştür. O halde faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Bu noktada, iş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde mülga 1475 sayılı yasanın 14/3. maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır.
Dava dilekçesinde belli bir faiz oranı ya da başka bir faiz türü gösterilmişse, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca istekle bağlılık kuralından hareket edilerek bu faiz oranını aşmayacak şekilde faize karar verilmelidir.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde kıdem tazminatına yasal faiz işletilmesini istemiş ıslah dilekçesinde de faiz yönünden talebini korumuştur. Mahkemece, kıdem tazminatı alacağının en yüksek mevduat faiziyle hüküm altına alınmış olması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, taleple bağlılık ilkesi gereği kıdem tazminatının, yasal faiz oranını geçmemek kaydıyla en yüksek mevduat faiziyle birlikte hüküm altına alınmasından ibarettir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.