Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29502 E. 2020/6194 K. 09.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29502
KARAR NO : 2020/6194
KARAR TARİHİ : 09.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işverene ait müzik aletleri üretimi yapılan işyerinde 2009 yılının 10. ayında çalışmaya başladığını, lise öğrencisi iken davalının yanında 9 ay çalıştığını, 18.01.2014 tarihinde işten ayrıldığını, çalışmasının her gün 16.00-22.00 saatleri arasında olduğunu, yaz tatili Cumartesi Pazar günleri tam gün imalat yaptığını, resmi tatil günlerinde ise 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, haftalık ücretinin 250,00 TL olduğunu, bu miktarın önce 300,00 TL’ye yükseltilip sonra tekrar düşürüldüğünü ve bu şekilde işten ayrılmaya zorlandığını ileri sürerek davalı işveren emrinde çalıştığı süre içinde hak ettiği ve eksik aldığı ücretler, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, kıdem tazminatı, yaz tatili çalışması ücreti, Cumartesi Pazar günleri fazla çalışmalarının tespiti ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmadığını, öğrenci olan davacının davalı işverenin çocuklarının arkadaşı olduğu için zaman zaman işyerine gittiğini, davacının tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık, davacının davalıya ait işyerinde iş sözleşmesine tabi olarak çalışıp çalışmadığı, işyerindeki çalışma süresi ile çalışma şeklinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca çıraklar hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz.
3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’nun 3/C maddesine göre çırak, “Çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi ve beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştiren kişi” olarak tanımlanmıştır. Adı geçen Kanun’un 9. maddesi uyarınca, ilköğretim okulunu bitirmiş ve 14-19 yaş arasında olanlar, bir mesleğe hazırlık amacı ile çıraklık dönemine kadar işyerlerinde aday çırak olarak eğitilebilirler. Ancak, 10. maddeye göre ondokuz yaşından gün almış olanlardan daha önce çıraklık eğitiminden geçmemiş bulunanlar, yaşlarına ve eğitim seviyelerine uygun olarak düzenlenecek meslekî eğitim programlarına göre çıraklık eğitimine alınabilir. Aday çırak veya çıraklar, mesleğin özelliklerine göre haftada sekiz saatten az olmamak üzere genel ve meslekî eğitim görürler. Bu eğitime katılmaları için aday çırak ve çırak öğrencilere ücretli izin verilir. Mevsime göre özellik arz eden mesleklerde teorik ve pratik eğitim belirli aylarda bloklaştırılmış olarak yapılabilir. Kanun’un 18. maddesine göre, yirmi ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalıştırdıkları personel sayısının yüzde beşinden az, yüzde onundan fazla olmamak üzere meslekî ve teknik eğitim okul ve kurumu öğrencilerine beceri eğitimi yaptırır. Vardiya usulü veya mevsimlik olarak faaliyet gösteren işletmelerde eğitim görecek öğrenci sayısının tespitinde, gündüz vardiyasında veya faaliyet gösterdiği mevsimde çalışan personel sayısı esas alınır. 20. maddeye göre işletmelerde beceri eğitimi gören öğrencilerin teorik eğitimi, meslekî ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletmelerin eğitim birimlerinde yapılır. Çalışma saatleri içinde yapılacak teorik eğitim haftada oniki saatten az olamaz. Bu eğitim yoğunlaştırılmak suretiyle de yapılabilir. Teorik eğitim günlerinde öğrenciler ücretli izinli sayılırlar.
Onsekiz yaşını bitirmemiş çıraklar 1475 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılmışken, 4857 sayılı Kanun’da böyle bir sınırlama getirilmemiştir. Dolayısıyla 4857 sayılı Kanun döneminde kişi on sekiz yaşını bitirse dahi, mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını almaya devam ediyor ve gelişmesini sürdürüyor ise çıraklık konumu değişmeyecektir. Çırak ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 9 aylık kısmı lise döneminde olmak üzere 2009-2014 yılları arasında davalıya ait müzik aletleri üretilen işyerinde çalıştığını ileri sürmüş, davalı taraf ise davacı ile aralarında iş sözleşmesi bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının 2010-2012 yılları arasında davacıya ait işyerinde iş sözleşmesine göre çalıştığı kabul edilerek bir kısım alacaklar hüküm altına alınmış ise de, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davacının 20.10.2009-23.10.2009 tarihleri arasında 1315460.35 numaralı…’e ait Müzik Cihazları İmal Pazarlama işyerinden, 19.09.2011-01.06.2012 tarihleri arasında 218446.35 numaralı … Ticaret Lisesi Müdürlüğü Büro işyerinden, 15.11.2014 tarihinden itibaren 1512950.35 numaralı … İnsan … Şirketi İnsan ve organizasyon işleri işyerinden çalışmalarının bildirildiği tespit edilmektedir. Davacının davalı işverene ait işyerinde Kurum kayıtlarına tabi bir çalışması bulunmamaktadır. Mahkemece, yargılama sırasında dinlenen tanıkların anlatımı dikkate alınarak davacının 20.09.2010-15.09.2012 tarihleri arasında (okulların açık olduğu 20.09.2010-15.06.2011, okulların tatil olduğu 15.06.2011-19.09.2011, okulların açık olduğu 20.09.2011-15.06.2012, okulların kapalı olduğu 15.06.2012-19.09.2012 tarihleri arasında olmak üzere) toplam 2 yıl davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 21.09.1993 doğum tarihli davacının 19.09.2011-01.06.2012 tarihleri arasındaki çalışmalarının 07 kod (3308 Sayılı Kanunda Belirtilen…ve İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören Öğrencilerden Bakmakla Yükümlü Olunanlar ) ve 42 kod (3308 Sayılı Kanunda Belirtilen…ve İşletmelerde Mesleki Eğitim Gören Öğrencilerden Bakmakla Yükümlü Olunmayanlar) ile aday çırak olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği görülmekte olup, mahkemece belirtilen tarihlerde davacının bir başka yerde dahi olsa çırak olarak çalışıp çalışmadığı, eğitimine devam edip etmediği gibi hususlar araştırılıp açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacının uyuşmazlık konusu dönemde bir başka yerde çırak olarak çalışmasının, davalı ile davacı arasında iş sözleşmesi kurulmasını engellemez ise de, mevcut sözleşmenin türünü ve davacının çalışma şekli, çalışma süresi gibi hususları etkileyebileceği düşünülmelidir. Bunun yanında dosya kapsamında davacının hangi tarihler arasında lisede okuduğu, hangi tarihte mezun olduğuna dair yeterli bilgi ve belge de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, sadece tanık anlatımlarına göre davacının davalıya ait işyerinde 2010-2012 yılları arasında, tam süreli bir iş sözleşmesine göre çalıştığı sonucuna varılarak, eksik inceleme ile bir kısım alacakların hüküm altına alınmış olması hatalıdır.
Kabule göre, bir kısım tanıklarca davacının her gün işe gitmediğinin ifade edilmesinin yanında, davalı tanığı …, davacının kendisine ait işyerinde 2010 yılında haftalık 150,00 TL ücretle karşılığı çalıştığını beyan etmiştir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süre dosya kapsamından net olarak anlaşılamamaktadır. Belirtilen yönler araştırılıp açıklığa kavuşturulmadan işin esasına yönelik karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Açıklanan nedenlerle, öncelikle Çıraklık Kanunu’na göre kurulan çıraklık okullarında okuyanların çırak sayılacağı, çıraklık ilişkisi ile iş ilişkisinin (aynı işveren yönünden) iç içe geçmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, davacının uyuşmazlık konusu dönemde davalı işverene ait işyerinde çalışıp çalışmadığı titizlikle araştırılarak belirlenmeli, oluşacak sonuca göre davacının talepleri yönünden dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.