Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29500 E. 2020/6590 K. 11.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29500
KARAR NO : 2020/6590
KARAR TARİHİ : 11.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacının iş akdinin feshedilip feshedilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı taraf, iş akdinin 31.12.2013 tarihinde alt işverenin ihalesinin sona ermesi gerekçe gösterilerek ve artık birlikte çalışılmak istenmediği söylenerek feshedildiğini iddia etmiştir. Mahkemece, davacıya ait sigortalı işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeni olarak 18-işin sona ermesi göründüğünden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Ne var ki, Mahkemece iş akdinin feshine ilişkin yapılan araştırma yeterli değildir. Dosyada mevcut hizmet döküm cetvelinde davacının 31.12.2013 tarihinde işten çıkışı sonrası 03.01.2014 tarihinde 1037173 işyeri sicil numaralı işverende işe girişi görülmektedir. Ancak, bu işveren hakkında dosyada herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda, davacının 03.01.2014 tarihi itibariyle işvereni tespit edilerek davalı Bakanlık ile hukuki ilişkisinin araştırılması, 31.12.2013 tarihindeki feshin tazminatları ödenerek yapılıp yapılmadığı, dava tarihi itibari ile davacının aynı işyerinde çalışıp çalışmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre fesihle ilgili bir değerlendirme yapılmalıdır.
2-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işyerinde 8 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 130 gün olduğu belirlenmiş, yıllık izin defterinde toplam 27 gün izin kullanıldığı ancak dosyaya sunulan puantajların incelenmesinden izin kullanıldığı belirtilen tarihlerde çalıştığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının hiç izin kullanmadığı kabul edilerek karar verilmiştir. Ancak, yıllık izin defteri ve puantajların Mahkemece yeterince değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Davacının uzun yıllar (8 yıl boyunca) yıllık ücretli izin kullanmadan çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan ve dosyaya sunulan belgeler yeterince değerlendirilmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asil çağrılarak yıllık izin defteri ve puantajlar da gösterilmek suretiyle yıllık izinlerle ilgili beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.