Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29368 E. 2020/6026 K. 08.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29368
KARAR NO : 2020/6026
KARAR TARİHİ : 08.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının tornacı olarak 12.10.2006 tarihinden 27.05.2015 tarihine kadar çalıştığını, boyama, taşlama, paketleme gibi işleri yaptığını, asgari geçim indirimi ile birlikte en son 1.550,00 TL ücret ile çalıştığını, ulusal bayram-genel tatil günleri çalışmaları ile fazla çalışma karşılığının ödenmediğini, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, hukuki dayanaktan yoksun haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretine hak kazanıp kazanamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.
Somut olayda; davacı taraf dava dilekçesinde 2006 yılından 2012 yılına kadar hafta içi 08.00-17.00 arası cumartesi günü 08.00-15.30 arası çalıştığını, 2012 yılından itibaren 27.05.2012 yılına kadar hafta içi 08.00-18.30 arası dini bayramlar hariç ulusal bayram genel tatil günleri dahil çalıştığını ileri sürmüş, davalı taraf ise fazla çalışma yapıldığında ücretinin ödendiğini, cumartesi ve pazar günleri çalışma yapılmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının iddia ettiği şekilde çalıştığını fazla mesainin ise 1’e 1.5 ödendiğini ifade etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının 2012 yılına kadar haftalık 4 saat 2012 yılından sonra haftalık 2.5 saat fazla çalışma yaptığı, dini bayram dışındaki ulusal bayram genel tatil günleri çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; mahkemece; dinlenen tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai ve milli bayramlarda çalışma yaptığının anlaşıldığı, yapılan fazla çalışma ücretinin 1’e 1.5 ödendiğinin beyan edildiği gerekçesi ile taleplerin reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Zira çalışma olgusunu ispat yükü davacıya ait olup tanık beyanları davacı iddiasını doğrular mahiyettedir. Yapılan fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının karşılığının ödendiğini ispat yükü ise işverene ait olup; dosya içerisinde yer alan ücret bordroları incelendiğinde çoğunda tahakkuk bulunmadığı, imzalı olmadığı ancak örneğin; 2013 Eylül ayı bordrosunda 4.5 saat fazla çalışma tahakkuku bulunduğu ayrıca 2011 yılı Ocak, Ekim; 2012 yılı Ocak, Nisan, Mayıs ayları 2013 Yılı Ocak, Ağustos, Ekim, Nisan; 2014 Yılı Ocak, Nisan, Mayıs, Temmuz, Ekim 2015 yılı Ocak aylarında genel tatil tahakkuklarının olduğu hatta genel tatil günlerinin fazla mesai adı altında tahakkuk edildiği, bordroların bir kısmının imzalı olduğu görülmüştür. Mahkemece İmzalı bordrolarda yer alan tahakkukların dışlanarak, imzasız olan bordrolardaki tahakkukların ise banka kayıtları ile uyumlu olanların mahsubu gerekirken yazılı belge bulunmadığı ve tanık beyanlarına göre 1’e 1.5 ödendiği gerekçesi ile fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.