Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/29183 E. 2020/5805 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29183
KARAR NO : 2020/5805
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 24.05.2011 tarihinde işe başladığını, davacının hiçbir gerekçe yokken keyfi olarak 30.04.2015 tarihinde işyerinden kovulduğunu, sonrasında davacıya 04.05.2015 tarihinde ihtarname gönderildiğini, daha sonra işçilik alacaklarını ödemekten kaçınmak amacıyla davalı işyeri devamsızlık konulu bir ihtarname hazırlayarak 05.05.2015 tarihinde ihtarname düzenleyerek 11.05.2015 tarihinde de fesih ihbarı gönderdiğini, sözleşmenin 30.04.2015 tarihinde eylemli olarak feshedildiğinden ve iki kere feshin mümkün olmamasından dolayı dikkate alınmaması gerektiğini, davalı işyerinde çalışmaların sabah 08.00′ da başlayıp yaz aylarında saat 21.00 ‘ a kadar, kış aylarında ise 20.00 ‘ a kadar sürdüğünü, haftalık 45 saatin aşıldığı halde fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, davacının tüm çalışması boyunca yıllık izinlerini hak ettiği şekilde kullanamadığını ve bu çalışmalara ilişkin ücretin de ödenmediğini, bu nedenle davacının yıllık izin ücreti alacağı olduğunu, davacının tüm çalışması boyunca resmi bayramlardaki tatillerini hakettiği şekilde kullanamadığını, bu çalışmalara ilişkin ücretlerin de ödenmediğini, bu nedenle davacının genel tatil ücreti alacağı bulunduğunu, feshin haksız olması nedeniyle ve bildirim süreleri beklenmeksizin davacı işten çıkarıldığından ihbar tazminatı talep hakkı olduğunu, davacı tarafça 04.05.2015 tarihinde ihtarname çekilmiş olmasına rağmen davaya konu işçilik alacaklarının ödenmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin tüm çalışması boyunca yıllık izinlerini hak ettiği gibi kullanamadığını ve bu çalışmalara ilişkin ücretlerinin de ödenmediğini belirterek yıllık izin alacağı talep etmiş, davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacının yıllık izinlerini kullandığını, kullanmadığı izinlerin de ücretlerinin ödendiğini savunmuştur. Dosya kapsamındaki 25.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda yıllık izin hesabı yapılırken; davacının 14 gün yıllık izin kullandığı, 28 gün yıllık izin ücretine hak kazandığı 05.11.2015 tarihinde 2012 – 2013 yılı izin ücreti olarak 1.058,40 TL ödendiği bu ödemenin mahsup edileceği belirtilmiş ancak yıllık izin ücreti hesabında yapılan ödemenin mahsup edilmediği görülmüştür. Davacıya yıllık izin ücreti olarak yapılan fazla ödemenin mahsup edilerek sonucuna göre davacının yıllık izin alacağı hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.