YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/28753
KARAR NO : 2020/4875
KARAR TARİHİ : 11.03.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde finisher operatörü olarak çalıştığını, ücretinin 2.500,00 TL olduğunu , ücretlerinin her ay 250,00 TL eksik ödendiğini, ücretlerinin eksik ve geç ödenmesi sebebi ile iş sözleşmessine son verdiğini belirterek, kıdem tazminatı, ödenmeyen son aylara ilişkin ücreti ve çalıştığı günden bu yana eksik ödenen 250,00 TL lik ücret farkı toplamı, hafta tatili, ulusal bayram tatili ve yıllık izin ücreti ve günlük 4 litre içme suyu karşılığının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Temyize konu davada davacının ücreti tanık beyanları ve davacının iddiası dikkate alınarak 2.500,00 TL net olarak belirlenmiştir. Davacı tanıklarının davalıya karşı aynı mahiyette davalarının olduğu anlaşılmakla birlikte biri davacının ücretinin 2.500,00 TL olduğunu belirttiği halde bir diğeri ise davacının aylık ücretini 2.250,00 TL net olarak belirtmiştir. Emsal ücret araştırmasında ise yalnızca Batman Ticaret Odası tarafından emsal ücret bildirilmiş buna göre ise 2014 yılı itibari ile davacının 3.175,00 TL brüt ve 2.269,84 TL net ücret ile çalışabileceği belirtilmiş olup dosya arasına sunulan ücret bodroları ise davacının imzasını taşımamaktadır. Hal bu olduğundan davacının almış olduğu ücret taraflar arasında itilaflı olup gerçek ücretin tespiti hususunda yeterli araştırma yapılmadan davacının ücretinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından davacının iş yerindeki kıdemi, meslek ünvanı, iş yerinde çalıştığı tarihler gibi bilgiler de bildirilerek emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında davacının hizmet süresi hususunda da anlaşmazlık bulunmaktadır.
Davacının hizmek süresi 07.05.2013 -20.11.2014 tarihleri arasında kesintintisiz çalıştığının kabulü ile 1 yıl 6 ay 13 gün olarak tespit edilmiş ise de, dosya arasına celp olunan hizmet durum cetvelinde davacının 10.12.2013 -21.03.2014 tarihleri arasında çalışmasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsımdaki delillerden davacının 10.12.2013 -21.03.2014 tarihleri arasında çalıştığı da anlaşılamamaktatır. Bu durumda davacının hizmet süresi tespit edilirken çalışma kaydı bulunmayan 10.12.2013 -21.03.2014 tarih aralığı dikkate alınıp dışlanarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu hususun gözetilmemesi de hatalı olup bozma sebebidir.
4-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda davacı fazla mesai yaptığı hususunda tanık deliline dayanmıştır. Dosya kapsamından davacı tanıklarının davalıya karşı aynı mahiyette davalaranın olduğu anlaşılmaktadır. Fazla mesai hususunda davacı tanıklarının beyanlarını destekler herhangi bir delil de dosya içerisine sunulmamıştır. Bu durumda salt husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek davacının fazla mesai alacağı hususunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmişti.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.