Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/28566 E. 2020/4799 K. 11.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/28566
KARAR NO : 2020/4799
KARAR TARİHİ : 11.03.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının malulen emekli olması sebebiyle iş sözleşmesini sona erdirdiğini, alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacı, davalı işyerinde aşçı ve benzeri mutfak işlerinde haftanın 6 günü 07.00-17.30 saatleri arasında çalıştığını ileri sürmüş, yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı Ayfer Akıncı da, davacının haftanın 6 günü 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiştir. Davacı tanıklarından…; 2007’den sonra hafta içi 07.30-16.30 saatleri arasında, cumartesi günleri de öğlene kadar çalıştıklarını beyan etmiş ve bu tanığın beyanına göre mahkemece davacının fazla çalışma ücreti talebi reddedilmiş ise de, tüm dosya kapsamı, davacının yaptığı iş ve tanık Ayfer Akıncı’nın beyanı dikkate alındığında, davacının haftanın 6 günü 07.00-17.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulüne göre yapılacak hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden davacının fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 11.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Ü.T.