Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/28524 E. 2020/4712 K. 10.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/28524
KARAR NO : 2020/4712
KARAR TARİHİ : 10.03.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı Hastane işyerinde alt işveren şirket elemanı olarak garson olarak çalıştığını iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının bakiye 68 gün yıllık izin hakkı bulunduğu gerekçesiyle hesaplama yapılmıştır. Davacının Adana 6. İş Mahkemesinin 2012/741 sayılı dosyası ile açtığı işçilik alacağı davasında alınan bilirkişi raporunda davacının 5 yıllık izin hakkının 70 gün olup 47 gün izin kullandığı bakiye 23 gün yıllık izin alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. İşverence devam eden çalışma dönemlerine ilişkin sunulan puantaj kayıtlarında davacının 2013 yılı mayıs ayında 1-10 mayıs tarihleri arasında yıllık izin kullandığı, yine 2013 yılı eylül ayında 12-30.09.2013 tarihleri arasında izinli olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir. Davacının 7 yıllık çalışma süresine göre hakkettiği yıllık izin gününün 110 gün olup 47 gün öncesinde kullandırıldığı ve 2013 yılında kullandığı izinler de düşüldüğünde izin alacağının fazla hesaplandığı tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacıya bahsedilen puantaj kayıtları gösterilerek bu tarihlerde izin kullanıp kullanmadığı, ayrıca 2012 yılında izin kullanmış olup olmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile diğer tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı, BOZULMASINA, 10.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.