Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/28039 E. 2020/4021 K. 03.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/28039
KARAR NO : 2020/4021
KARAR TARİHİ : 03.03.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde 1994-2014 yılları arasında otobüs hat şoför olarak çalıştığını, davalı şirketin İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Eshot Genel Müdürlüğü tarafından kurulmuş ayrı bir tüzel kişiliği bulunan, sermayesinin tamamı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerine ait olan bir kamu şirketi olduğunu, benzer düzenlemenin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 70. maddesinde de yer aldığını, davalı şirketin İçişleri Bakanlığından aldığı yetki ile İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde şehir içi toplu taşıma işini Eshot Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm içerisinde ve birlikte yerine getirdiğini, davalı şirketin 6772 sayılı Yasa kapsamında Belediyeler ve Belediyeye bağlı kuruluşlar kapsamında değerlendirileceği açıkça belirtildiğinden ve Sayıştay denetimine tabi olduğundan davacıya ilave tediye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 02.09.1994-29.11.2014 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığını, davacının her türlü yasal ve toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve alacaklarının ödendiğini, davacıya toplu iş sözleşmesinin İkramiye ve İlave Tediye başlıklı maddesi uyarınca davacıya her yıl 112 yevmiye tutarında ikramiye ödendiğini, davalı şirketin İçişleri Bakanlığından alınan özel izinle İzmir ili içinde toplu taşıma işi için Türk Ticaret Kanunu hükümlerine kurulan özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, ayrı bir organizasyon, yönetim ve varlığa sahip olduğunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü ile herhangi bir ihale ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının çalıştığı işyerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanun 1. maddesinde devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.
Buna göre;
A. İşveren kapsamı yönünden devlete ve ona bağlı olmak üzere,
Genel, Katma ve Özel bütçeli daireler,
Sermayesi değişen kurumlar,
Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,
Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar,
3460 ve 3659 sayılı kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi devlet kuruluşları,
Yukarıda belirtilenlerden olmayan diğer kurum, banka ve ortaklıklar olarak yasada açıkça belirtilmiştir.
3460 sayılı yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 sayılı yasa ise, banka ve devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu yasanın 1. maddesinde, kapsama giren kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır.
Bu kapsamda yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de kanun kapsamına alınmıştır.
Keza 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.
Sonuç itibari ile kapsam bakımından, devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.
B. İşçi yönünden kapsama gelince:
İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanunu’nun 1. maddesindeki tanıma göre işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve mülga 1475 sayılı İş Kanunu’ndan önceki İş Kanunu’na atıfta bulunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2. madde de yer vermiştir. Buna göre “bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir.
C. Ödenecek ücret yönünde kapsam:
Maddenin son cümlesinde yukarda belirtilen işyerlerinde çalışan işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun her yıl için birer aylık ücret tutarında ilave tediye ücreti ödeneceği belirtilmiştir. Devlet ve ona bağlı maden işletmelerinin yeraltında çalışan işçilere, ayrıca bir aylık ödeme dışında birer aylık daha ödemenin yapılacağı Kanun’un 2. maddesinde açıklanmıştır.

Kanun’un 3. maddesinde, işçilere her yıl için birer aylık (yeraltında çalışan işçilere her yıl için ikişer aylık) ilave tediye dışında, birer aylık ücret istihkaklarını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararı ile aynı oranda bir ilave tediye ödemesi yapılabileceği belirtilmiştir.
Keza kanunun Ek 1. maddesi ile ilave tediyelerin Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve “Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Toplu iş sözleşmesi ile yukarda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir.
Kanun, kapsam içinde olmayan ancak toplu iş sözleşmesi uygulanacak işyerleri içinde ek 2. madde ile bir sınırlama getirmiş ve kapsamda kalmayan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmeleri ile en çok 4 aylık, yeraltındaki işyerlerin de ise en çok 5 aylık ilave tediye oranında ücret ödeneceği kuralına yer vermiştir. Ancak bu tür işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılan bu tür ödemeleri ilave tediye olarak değil, akdi ikramiye olarak kabul etmek yerinde olacaktır.
Somut olayda mahkemece, davalı işverenin 6772 sayılı Kanunda Belediyeler ve Belediyeye bağlı kuruluşların kanun kapsamında değerlendirileceğinin belirtildiği, dosya kapsamına göre davalı şirketin %89,8 hissesinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına, %9,6 hissesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğüne, %0,171 hissesinin İZDENİZ A.Ş.’ye, %0,257 hissesinin Ege Şehir Plan.A.Ş.’ye, %0,172 hissesinin de İZELMAN A.Ş.’ye ait olduğu, ortak şirketlerin de büyük hissesinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu görüldüğünden, davalı şirketin de 6772 sayılı Yasa kapsamında olduğu kanaatine varılarak davacının ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıtlara göre davacının 02.09.1994-11.12.2002 tarihleri arasında İzelman A.Ş.’ye ait muhtalif sicil numaralı işyerlerinde, 12.12.2002-29.11.2014 tarihleri arasında davalı İzulaş İzmir Ulaşım Hiz.ve Mak.San.A.Ş.’ye ait 1188989.35 sicil numaralı işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket yukarıda belirtilen devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlardan değildir. Şu halde davacı, dava dışı Belediyeden ayrı ve bağımsız olarak kurulmuş özel hukuk hükümlerine tabi şirket işçisi olup, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı açıktır. (Dairemizin 2017/46065 E.,2017/ 45329 E., 2017/44530 E., 2017/44529 E. , 2018/7406 E., 2019/2728 E. ve 2019/155 E. sayılı dosyalarında verilen kararlar da bu doğrultudadır). Mahkemece, talebin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.