Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/27753 E. 2020/2757 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27753
KARAR NO : 2020/2757
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalılar tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar davanın husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içerisinde davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Savunma hakkı Anayasamız’ın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usül hukukumuza yansıtılmıştır.
Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkı”nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 280. maddesinde: “Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bilirkişi raporunun taraflara tebliğ zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve davacının ıslah talebine ilişkin dilekçesinin davalı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekiline ve diğer davalı şirket vekiline tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin, davalılara tebliğ edilmeden, davalıların savunma ve hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi