YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27664
KARAR NO : 2020/2599
KARAR TARİHİ : 17.02.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.10.1992 tarihinden emekli olduğu tarihe kadarki hizmet süresi bakımından kıdem tazminatının ödendiğini ancak 01.08.1990 tarihinden 01.10.1992 tarihleri arasındaki kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını belirterek bu dönemler arasındaki kıdem tazminatı alacağı ile ödenmeyen yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının yıllık izin alacağı yönünden davacının 500 gün izin kullandığı, bakiye 338 gün yıllık izninin kaldığı, kendisine iş akdinin feshi ile 18.422 TL ödeme yapılması nedeni ile 338 günlük yıllık izin alacağından yapılan ödeme mahsup edilerek bakiye yıllık izin alacağı tespit edilmiştir. Fakat dosya içindeki davacının sendika üyelik kayıt fişine göre üyeliğinin 06.01.1997 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından davacının sendika üyesi olmadığı dönemlerde de yıllık izin alacağının sendikalı olduğu kabul edilerek toplu iş sözleşmesine göre belirlenmesi hatalı olmuştur. Davacının sendika üyesi olmadığı dönemdeki yıllık izin alacağı 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.