YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27456
KARAR NO : 2020/2876
KARAR TARİHİ : 19.02.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin geçici işçi olarak işe başladığı ilk tarihten daimi statüye geçtiği tarih olan 2001 yılına kadarki hizmet süresinin hesaplanarak belirlenecek derece ve kademede intibakının yapılmasının tespitine ve belirlenecek kademe/intibaka göre doğacak fark alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalının Cevap Özeti:
Davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
12.11.2012 tarihli 6360 sayılı Onüç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1. maddesinin 1. fıkrası ile Hatay İli dahil sayılan illerde Büyükşehir Belediyesinin kurulduğu, 5. fıkrasında bu sayılan illerdeki İl Özel İdarelerinin kaldırıldığı, yürürlük başlıklı 36. maddesinde de kanunun bu hükümlerinin ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Anılan Kanun’un kabul edildiği tarihten sonraki ilk mahalli idareler seçimi ile yürürlüğe girmesiyle Hatay İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermiştir.
6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasıyla; mevzuatla İl Özel İdarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel İdareleri için ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, Valiliklere, Büyükşehir Belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe Belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel İdarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu İl Özel İdarelerinin mahkemelerde süren davalar ile İl Özel İdaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan İl Özel İdareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda İl Özel İdaresine karşı açılan davalarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara devredildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek husumetin kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.
Tüzel kişiliği sona eren İl Özel İdarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzenleyen 6360 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere Vali tarafından, bir Vali Yardımcısının Başkanlığında, Valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili Belediye Başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacağı, bu komisyona yardımcı olmak üzere Valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdarelerinin; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanun’un yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde Valiliğe bildireceği, bu İdarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmalarının İçişleri Bakanlığı’nın onayına bağlı olduğu, 5. fıkrasında ise tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, Büyükşehir Belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya İlçe Belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işleminin, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı, Maliye Hazinesine devredilen taşınmazların Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun’un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanların; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon Başkanlıklarına, Büyükşehir Belediyelerine, Büyükşehir Belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve İlçe Belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemeler kapsamında devir öncesi doğan ve bir kurum ve kuruluşa devredilmeyen işçilik alacaklarının tahsili için açılan davalarda taraf sıfatının kime ait olduğu konusunda anılan kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Eldeki davada, davacı 14.07.2010 tarihinde emekli olmak suretiyle İl Özel İdaresinden ayrılmış olup, emekli olduğu tarihe kadar tahakkuk eden fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Dosyada Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Kararı bulunmamaktadır. Bu itibarla, öncelikle Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Kararı tüm ekleri getirtilmek suretiyle incelenerek tüzel kişiliği sona eren il özel idaresinin devir öncesi borçlarının hangi kuruma devredildiğinin belirlenmesi ve buna göre davanın doğru hasıma yöneltilip yöneltilmediği noktasında bir karar verilmelidir.(Dairemizin 2017/3186 – 3217 esas sayılı seri dosyalarında da aynı doğrultuda karar verilmiştir.)
2-Davalı tarafça temyiz aşamasında, emeklilere ait arşivlik dosyalarının Büyükşehir Belediye Başkanlığı nezdinde bulunduğunu, haricen edinilen bilgilere göre davacının intibak işlemlerinin yapıldığını ve fark ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek, İl Özel İdaresinin Valilik makamına hitaben yazdığı intibak oluru, onay belgesi, intibak çizelgesi, intibak ücret fark bordrosu vb. gibi belgeler sunulmuştur. Ödeme hakkı ortadan kaldıran itiraz niteliğinde olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece davacı işçiden davalının ödemeye ilişkin savunmasına ve sunulan belgeye diyecekleri sorulup, banka kayıtları getirtilerek ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalının itirazlarına ve ödeme savunmasına yönelik rapor alınmalıdır.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular doğrultusunda temyiz edilen kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirikişi raporunda bahsi geçen hesaplamaya konu dönem için işyerinde yürürlükte bulunan unvan/pozisyon cetveli ekli Toplu İş Sözleşmeleri, davacıya ait ücret bordroları ve şahsi sicil dosyasının dosya içerisinde yer almadığı anlaşıldığından, bahse konu kayıtların da eklenerek dosyanın kül halinde gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.