Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/27136 E. 2020/5924 K. 08.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27136
KARAR NO : 2020/5924
KARAR TARİHİ : 08.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdi feshettiğini yasal haklarını almadığını belirterek, kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ihtilaflıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak taraflar duruşmaya çağrılmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına imkan tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur.
Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı Kanun’un 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve mahkemenin, dava dilekçesi ile duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, 6100 sayılı Kanun’un amir hükmü gereğidir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı … İnşaat Oto. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin dava dilekçesinde bildirilen adresine tebliğ edilmiş ve adresin boş olduğu gerekçesi ile tebligat iade edilmiştir.Sonrasında mahkemece dava dilekçesi ve tensip zaptı … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta bildirilen şirket adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.Mahkemece yapılması gereken Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen adrese ilk tebligatı yapmak, tebligatın iade gelmesi durumında 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliği sağlamaktır. Gelen yazı cevabı doğrultusunda bildirilen yeni adrese yapılan ilk tebligatın 35.maddeye göre yapılması hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle davalının temyiz aşamasında sunduğu belgeler de değerlendirilmek sureti ile yeni bir bilirkişi raporu alınması ve dosya kapsamı ile hesaplama yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.Eksik değerlendirme ile hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.