Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/26916 E. 2018/6588 K. 13.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/26916
KARAR NO : 2018/6588
KARAR TARİHİ : 13.03.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan … vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı site yönetiminde diğer davalı şirketin taşeron firma olarak yaptığı sözleşme gereğince 20.02.2011 – 14.07.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin devamı esnasında hiçbir gerekçe gösterilmeden almış olduğu ücret ve yol, yemek vs. haklarında işverenlerce indirim yoluna gidildiğini, defalarca bu durumun açıklanması ve haklarının eski haliyle iadesini talep etmesine rağmen davalılarca hiçbir işlem yapılmadığını, bunun dışında işyerinde fazla çalışma yaptığını, haftada 45 saatin çok daha üstünde çalışma yaptığını ve fazla mesai ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü’ne şikayette bulunduğunu, gerek bu şikayeti ve gerekse şifahi talepleri dikkate alınmadığından 14.07.2013 tarihinde haklı nedenlerle iş akdini feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı .. Özel Güvenlik ve Koruma Hiz. Ltd. Şti. davacının müvekkili firmanın diğer davalı site yönetiminde güvenlik görevlisi olarak 20.02.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının 11.07.2013 tarihinde çalışmakta olduğu projeden kendi isteğiyle özel sebeplerinden dolayı istifa ettiğini ,davacının 45 saati aşan bir çalışma yapmadığı gibi fazla mesaiyi hak etmediğinin de bildirildiğini, 4 haftalık ihbar süresine uymayan davacının ücret alacağı olduğunu iddia etmesinin mümkün olmadığını öne sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Emlak Konut Mavişehir Evleri (A) Bölgesi Sitesi Yönetimi; site yönetiminin taraf sıfatının bulunmadığını, site yönetimi ile diğer davalı şirket arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme imzalandığını ve bu şekilde bir bağ kurulduğunu, davacının müvekkili sitede fazla çalışma yaptığından bahisle fazla çalışma ücreti talep ettiğini, ancak diğer davalı şirket ile imzalanan sözleşmenin genel şartlar başlıklı 5. md.’ sinin 3.bendi uyarınca 3’ lü vardiya sistemine göre kesintisiz olarak çalıştırılacaklarının kararlaştırıldığını, dolayısıyla sitede güvenlik görevlilerinin günde 3 vardiya olmak üzere her bir güvenlik görevlisinin çalışma süresinin 8 saati aşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı Emlak Konut Mavişehir Evleri (A) Bölgesi Sitesi Yönetimi ile davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalı Emlak Konut Mavişehir Evleri (A) Bölgesi Sitesi Yönetiminin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ile buna bağlı olarak ihbar tazminatı konusunda uyuşmazlık mevcuttur
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
Dosya içeriğinden, davacının 11/7/2013 tarihli ve “kendi isteğimle özel sebeplerden dolayı istifa ediyorum” şeklindeki el yazılı dilekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ise, fazla mesai yaptığını ancak fazla mesai yapmasına rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, ücret ve yol, yemek vs. haklarında işverenlerce indirim yoluna gidildiğini, yasal haklarının ödenmesi için işten ayrıldığını iddia etmiştir.
Somut olayda, davacı “ özel sebeplerden ” iş sözleşmesini feshetmiş olduğundan, fesih gerekçesi ile bağlı olduğu gözetilerek, fesih bildiriminde belirtilen “özel sebep” ibaresinin eksik ya da hiç ödenmeyen işçilik alacaklarını durumunu kapsadığı düşünülemez. Diğer taraftan, davacının istifa dilekçesinin, irade fesadına uğratılarak düzenlendiği de ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, açık fesih gerekçesi karşısında, mahkeme kararında ifade edilen ödenmeyen, fazla mesai ve ücret ve yol, yemek vs. haklarında işverenlerce indirim yoluna gidildiğini ve bunu davacının kabul etmediği gerekçesiyle işçi feshinin haklı olduğu kabul edilemez.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında kıdem tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.