Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/2544 E. 2017/4709 K. 07.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2544
KARAR NO : 2017/4709
KARAR TARİHİ : 07.03.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar … A.Ş. ile … vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davalılardan … Genel Müdürlüğüne ait işyerinde otobüs hat şoförü olarak çalıştığını, davacının … bünyesindeki çalışmalarının kağıt üzerinde diğer davalı … A.Ş. üzerinden gösterilerek işçilik hak ve alacaklarının kayba uğratıldığını, ihtiyaç duyduğu personeli hizmet alım ihalesi yoluyla diğer davalı … A.Ş.’den temin ettiğini, … Büyükşehir Belediyesi ile davalılar arasında anlaşmalı olarak yapılan personel temin ihalesinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan itibaren … Büyükşehir Belediyesinin işçisi sayılması gerektiğine karar verilmesini,muvazaalı sözleşme nedeniye aynı işi yapan işçilere farklı ücret ödenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacının işe girdiği tarihten itibaren eksik ödenen tüm işçilik haklarının ödenmesini, yine 6772 sayılı Kanun gereğince kamu işçilerine ödenen ilave tediye ücretinin ödenmediğini belirterek ilave tediye ücreti alacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili özetle; davacının bir kısım taleplerinin zamanaşımına uğradığını, idareleri ile idarelerine ait işleri ihale yoluyla alan şirketler arasında hukuki ilişkinin muvazaalı olmadığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca hizmet alım ihalesi açarak ihtiyacını giderdiğini, işe alınacak ve işten çıkarılacak personelin İdareleri tarafından belirlenmediğini, ayrıca sendika üyesi olmayan, sendika üyesi olmanın gerektirdiği yükümlülüğü yerine getirmeden herhangi bir külfete katlanmadan sadece toplu iş sözleşmesi avantajlarından yararlanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili özetle; davacının talep ettiği işçilik alacaklarının belirli, en azından objektif olarak belirlenebilir durumda olduğunu, davacı tarafın muvazaa iddialarını kabul etmediğini, şirketin bünyesinde bulundurduğu işçiler vasıtasıyla … Büyükşehir Belediyesinin ihalelerine girdiğini, davalının, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olarak kurulan, ayrı bir tüzel kişiliği, kadrosu ve hukuksal bağımsızlığı olan bir şirket olduğunu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesince davacı gibi hizmet alımı yoluyla çalıştırılan işçilerin kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesi ve kanundan kaynaklanan mali hak ve sosyal yardımlardan faydalanamayacağının açıkça düzenlendiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Belediyesi vekili özetle; … Genel Müdürlüğü’nün Kanun ile kurulmuş … Büyükşehir Belediyesine bağlı ancak ayrı kamu tüzel kişiliğine ait müstakil bütçeli kamu kuruluşu olduğunu, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 15, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddeleri kapsamında ve … Büyükşehir Belediyesi sınırları dahlinde şehir içi toplu taşım hizmetlerinin … Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, Özel Kanunla kurulmuş olan … Genel Müdürlüğü ile … Büyükşehir Belediyesi arasında alt-üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, husumetin yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı … Genel Müdürlüğü ile … A.Ş. arasındaki ilişkinin, muvazaaya dayalı olduğu, davacının üyesi olmadığı veya dayanışma aidatı ödemediği bu sebeple Genel İş Sendikası ile … Genel Müdürlüğü arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlanmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla fark alacak talebine karar verilemeyeceği ile ilave tediye talebinin reddi ile davalı … açısından husumetten reddine karar vermiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 02.05.2015 tarihli kararı ile söz konusu ilave tediye alacağının hesaplanması ve davayı … Genel Müdürlüğü yanında … Büyükşehir Belediyesi’ne de yöneltilmesinin hasımda yanılma sayılabilecek nitelikte olduğu bu sebeple avukatlık ücretine hükmedilememesi gerekçeleri ile bozma kararı verdiği görüldü.
Mahkemece bozma kararına uyularak ilave tediye alacaklarının kabulü ile davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verdiği görülmüştür.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalılar … A.Ş. ile … vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre davacı işçi ile davalı işverenler arasında ilave tediye alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun 1 inci maddesinde, Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.
Buna göre;
A. İşveren kapsamı yönünden Devlete ve ona bağlı olmak üzere,
1. Genel, katma ve özel bütçeli daireler,
2. Sermayesi değişen kurumlar,
3. Sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,
4. Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar,
5. 3460 ve 3659 sayılı Kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı Devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi Devlet kuruluşları,
3460 sayılı Kanun bugün itibari ile yürürlükte olan bir kanun değildir. 3659 sayılı Kanun ise, banka ve Devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu Kanun’un 1. maddesinde, kapsama dahil kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır.
Yukarıda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de Kanun kapsamına alınmıştır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nda, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.
Sonuç itibari ile kapsam bakımından, Devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.
04.07.1956 tarih 6772 sayılı Kanun’a 2448 sayılı Kanun ile eklenen 6772/Ek-l maddesi ile ilave tediyelerin toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve “Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda Toplu İş Sözleşmesi ile yukarıda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir.
Davalı … ile … Genel İş Sendikası arasında yapılan Toplu İş Sözleşmesinin 40. maddesindeki hükümlerine göre, sendika üyesi işçilere sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren 112 günlük ücretleri tutarında ikramiye ödeneceği ve 01.04.2011 tarihinden sonra işe girmiş olan sendika üyesi işçilere ise 56 günlük ücretleri tutarında ikramiye ödeneceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, 6772 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiş olan 52 günlük ilave tediye dışında, söz konusu sendikanın üyesi olan işçilere toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü gereği, en çok iki aylık yani 60 günlük ücreti tutarında ilave tediye daha ödeneceği, 6772 sayılı Kanun’a göre de (26 x 2=52 günlük) olmak üzere toplam 112 günlük ikramiye verilebileceği, şeklideki düzenleme ile kurumca en fazla ödenecek ikramiye miktarına sınırlama getirilmiştir. Buna göre; yasal sınırı aşan düzenlemeler, aşılan miktar oranınca geçersiz sayılacaktır. Bu durumda, davalının Toplu İş Sözleşmesinde öngörülen, 112 günlük ikramiye ve ilave tediye ödeneceğine ilişkin hükmün, 52 günlük kısmının, 6772 sayılı Kanun gereği ödenmesi gereken ilave tediye alacağı olduğunun kabulü gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre; davacıya toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi gereği yılda toplam 112 yevmiye tutarında ikramiye ödendiği görülmektedir. Davacının söz konusu; yılda 112 yevmiyeyi aşan taleplerinin artık, 6772 sayılı Kanun’un, 2448 sayılı Kanun ile eklenen Ek-1 maddesine aykırı olarak mükerrer talep niteliğinde sayılacağı, ancak 112 günlük ücret tutarından daha az ikramiye verilmiş ise; bunun,112 günlük ücrete tamamlanacak şekilde ilave tediye talebinde bulunabileceği sonucuna varılmıştır. Yazılı sebeplerle; mahkemece, davanın reddi yerine kabulüne karar vermesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.