Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/2520 E. 2017/2446 K. 16.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2520
KARAR NO : 2017/2446
KARAR TARİHİ : 16.02.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında … İş Mahkemesinden verilen 17.12.2013 tarihli ve 2012/659 esas, 2013/532 sayılı kararı temyizi üzerine 7. Hukuk Dairesince 19.01.2016 tarihli ve 2015/5234 esas, 2016/304 karar sayılı ilamı ile hükmün BOZULMASINA karar verilmiş, davacı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay’ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Davacının, davacıya usulüne uygun ihbar süresi verilmediği anlaşıldığından 7. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı 1994 tarihinden itibaren davalı … bünyesinde çalıştığını iş akdine 20.01.2010 tarihinde son verildiğini, açmış oldukları işe iade davasının Yargıtay tarafından onandığını, davalı kuruma 08.05.2012 tarihinde işe iade istemli olarak başvurduklarını, davalı belediyenin tazminatları ödemeyi tercih ettiğini ancak tarafına eksik ödeme yapılmakla, eksik ödenen ihbar tazminatı farkı ve eksik ödenen işe başlatmama tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafından yapılan temyiz itirazı sonucu verilen bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince bozma ilamında maddi hata olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir.
İhbar süreleri ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinde mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ilişkin ücret peşin ödenmemiş ise bu sürelere ait ücret tutarının ayrıca ödeneceği bildirilmiştir.
Davacı işverence iş sözleşmesinin ihbar öneli verilerek feshedilip ve işe iade kararından sonra işe başlatılmamış ise de iş sözleşmesinin feshi işe başlatmama tarihinde gerçekleşmiş olup fesih geçersiz olduğundan davalının daha önce fesih bildirimi sırasında kullandırdığı ihbar süresininde geçersiz sayılacağını iddia etmiştir.
Davalı ise davacının iş sözleşmesinin feshi nedeniyle tüm alacaklarının ödendiğini davacının başka hak ve alacağının kalmadığını savunmuştur.
Mahkemece iş sözleşmesinin feshi, işe iade kararı üzerine işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş olacağından ve her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilip, fesih bildirimi yapıldığı tarihte geçerli bir fesihten bahsedilemeyeceğinden geçerli bir fesih bildirimine dayanmayan feshi ihbar sürelerinin de geçerliliğinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla geçerli ve mevcut bir feshe dayanmayan feshi ihbar surelerinin de geçerli olmadığı, davalının geçerli olmayan fesih nedeniyle kullandırdığı ihbar önellerinin mahsubunu da isteyemeyeceği gerekçesiyle davacının işe iade edilmediği tarihteki kıdemine göre hesaplanan ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, işe iade dosyasında bulunan 07.12.2009 tarihli fesih yazısında davacıya iş akdinin 20.01.2010 ‘da feshedileceği 07. 12.2009’dan itibaren ihbar öneli ve her gün 2 saat iş arama izni kullanabileceğinin bildirildiği anlaşılmakla ihbar önelinin, fesih bildirimi ve Toplu İş Sözleşmesi 32. maddesinde belirtildiği üzere 13 hafta olarak kullandırılmadığı anlaşılmakla ihbar tazminatının bölünemeyeceği gerek yasa gerek kökleşmiş içtihatların getirmiş olduğu bir ilke olup ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken maddi hata sonucu verilmiş bozma ilamına uyularak reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.