Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/239 E. 2017/1214 K. 06.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/239
KARAR NO : 2017/1214
KARAR TARİHİ : 06.02.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, güvenlik görevlisi …’in bilgisayarı üzerinden izlediği güvenlik kamerası görüntülerinin destek elemanı … tarafından cep telefonuyla fotoğraflandığı, davacının bu eylemi engellemek için davranışta bulunmayıp, üstlerine de gerekli bilgiyi vermediği, sonrasında çekilen fotoğrafın personel arasında yayıldığı, davacının bu davranışı sonucunda, davalı şirket ile arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı, feshin haklı ve geçerli nedene dayandığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve fesih sebebinin geçerli neden ağırlığında olup olmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez.
İşverenin dayandığı fesih sebebinin geçerli veya haklı olduğunu uygun delillerle inandırıcı bir biçimde ortaya koyması ispat yükümlülüğünün yerine getirilmiş sayılması bakımından yeterlidir. Ancak işçi feshin işverenin dayandığı ve uygun kanıtlarla inandırıcı bir biçimde ortaya koyduğu sebebe değil sendikal neden, eşitlik ilkesine aykırılık gibi başka bir sebebe dayandığını ileri sürerse iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, Genel Müdürlük makam odasının giriş kapısının güvenlik kamerası görüntülerinin Destek Elemanı … tarafından fotoğraflanarak üçüncü kişilerle paylaşılması ve davacının fotoğraflama olayını üstlerine bildirmemesi sebebi ile doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışta bulunduğu gerekçesi ile haklı sebeple feshedilmiştir. Ancak, cep telefonu ile güvenlik kamera görüntüsünün fotoğrafını çeken …’nin davacının üstü konumunda olması ve özel bir görüntü içermediği anlaşılan fotoğrafın üçüncü kişilerle paylaşılacağının davacı tarafından önceden bilinmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin feshi ölçülülük ilkesine aykırıdır. Feshin haklı ya da geçerli bir nedene dayandığı işveren tarafından ispatlanamamıştır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedenine göre dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 261,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.980,000 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Gider avansının arta kalan kısmının taraflara iadesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 06.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.