YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23782
KARAR NO : 2020/3279
KARAR TARİHİ : 24.02.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan … vekili ve … vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Elazığ depreminde yıkılan ve hasara uğrayan konutlar yerine yapılacak “Afet Konutları” yapım işini, … ile … tarafından “ortak girişim” halinde üstlendiklerini belirterek, bu konutlardan Elazığ ve ilçelerinde (40 adedi Gezin İlçesinde olmak üzere) 64 adet konutun, dış cephe kaplama, iç dış sıva, şap, fayans ve karo işlerinin yapılması için … ile taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin mantolama ustası ekip elemanı olarak 01.04.2013 tarihinde çalışmaya başladığını haftanın 7 günü 07.30-18.30 saatleri arası çalıştığı halde karşılığının ödenmediğini, Kasım ayı sonlarında ise mevsimin ve işin bitimi gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, köylüleri ve hemşerileri olan davalı …’in, müteahhit tarafından kendisine ödeme yapılmadığı için işçilere ödeme yapamayacağını, dava açmaları halinde gerçeği söylemekten kaçınmayacağını söylediğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … İdare vekili, ihale makamı olduklarını alt yüklenici çalıştırılmadığını, davanın öncelikle usul eksiklikleri nedeni ile görev, yetki ve husumet ve daha sonra esastan reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı … vekili; davacının 32 gün çalıştığını ve çalışmasının karşılığı olan hizmet bedelinin kendisine ödendiğini, kısa süre çalışması sonucu talep ettiği alacak kalemleri yönünden tazminata hak kazanmasının söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …; yapılan işin niteliği gereği kendisinin müteahitlerden para aldıkça kendisinin de işçilere ödeme yapabileceğini söylediğini, 2013 Temmuz ayından itibaren bir ödeme yapılamadığından işçilere çıplak yevmiyelerinin dahi ödemesinde bulunamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalılardan … ile … vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalılar vekillerinin aşağıda bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur.
Bu itibarla, gerek Türk Medeni Kanunu gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu, dava açıldığı zaman hayatta bulunan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş, ölen kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır.
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, … ile sözleşme imzalayan yüklenici …-… Ortak girişimini oluşturan gerçek kişi davalılardan davalı …’ın dava tarihinden önce vefat ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili, 17.03.2015 havale tarihli dilekçesinde anılan davalı hakkındaki davasını geri aldığını belirtmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 123. maddesinde “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir” düzenlemesi mevcuttur. Bu durumda “davanın geri alınması” ancak karşı tarafın açık muvavakati ile hüküm doğurabilecek bir usul işlemi olup, davalı …’ın dava tarihinden önce öldüğü basit bir araştırma ile öğrenilebilecek iken, bu konuda gerekli özen gösterilmeden hakkında dava açılması sebebi ile davanın, bu davalı yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken mahkemece bu davalı yönünden olumlu /olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.