Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/23590 E. 2019/16377 K. 16.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23590
KARAR NO : 2019/16377
KARAR TARİHİ : 16.09.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYANIN …/… ESAS …/… KARAR YÖNÜNDEN
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, işyerinin kapatılacağı gerekçesiyle işçilerin isimlerinin ilan edildiğini, ilan edilen işçilerin istifa dilekçesi vermesi, ibraname imzalaması şartıyla alacaklarının ödeneceğinin bildirildiğini, bu dilekçelerin imzalanarak işçilerin hesaplarına bir kısım ödemelerin yapıldığını, davacıya yatırılan tutarın alacaklarını karşılamadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini zorlayıcı sebep nedeniyle İş Kanunun 24.maddesinin III. bendi uyarınca feshettiğini, kendisine kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, dava konusu ettiği alacaklarının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek ihbar tazminatı istemi reddedilmiş, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacak taleplerinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında hüküm altına alınan yıllık izin ücretine yürütülen faizin başlangıç tarihi açısından taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı vekili davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava olarak açmış, bilirkişi raporundan sonra Mahkemenin 2016/63 Esas sayılı dosyası üzerinden bakiye alacakların tahsilini talep etmiş; açılan ek dava tensiple eldeki dava ile birleştirilmiştir. Bu itibarla, davacının açtığı ilk davanın kısmi dava, ikinci davanın bakiye alacakların tahsiline yönelik ek dava olduğu dikkate alınarak, yıllık izin ücreti bakımından, bu alacağın kısmi dava ile istenen kısmı yönünden kısmi dava; ek dava ile istenen kısmı yönünden de ek dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddütlere neden olacak şekilde iki dava olduğu halde dava tarihi belirtilmeden sadece “dava tarihinden” itibaren yazılmak sureti ile faize karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davalı vekili temyiz aşamasında arşiv araştırmaları sonucunda temin edildiğini belirterek davacıya 8.640.400 TL net kıdem tazminatı ödemesi yapıldığına ilişkin 1993 yılı Aralık ayı hizmet erbabı bordrosu ile 21 günlük yıllık ücreti olarak 1.653,391 TL ödendiğine dair 1993 yılı Aralık ayına ilişkin hizmet erbabı bordrosu sunmuştur. Ödeme savunması hakkı ortadan kaldıran itiraz niteliğinde olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gibi, temyiz aşamasında dahi nazara alınması gerekir. Bu itibarla, temyiz dilekçesine ekli olarak sunulan ödeme belgelerindeki tutarların ödeme tarihlerinden fesih tarihine kadar işlemiş yasal faizleri ile birlikte hesaplanan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından mahsubu gerektiğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.