Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/23358 E. 2019/15721 K. 10.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23358
KARAR NO : 2019/15721
KARAR TARİHİ : 10.09.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2002 yılının Mayıs ayında … Belediyesine ait işyerinde işe başladığını, 2014 yılı Mart ayında işten çıkartıldığını, Mart ayındaki yerel seçimlerinden sonra … Belediyesi kapatılarak davalı … Belediyesine bağlandığını, davalı Belediyeye başvurarak hakettiği ücretlerin ödenmesini talep etmesine rağmen kapatılan Belediye bünyesinde çalışmakta iken her türlü hakkının ödendiği gerekçesiyle talebin reddedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davalı Belediyeye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile “(1) …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.”
Düzenlemeye göre, birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildireceği, 3. fıkrasında da, 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredileceği, devir işleminin ilk mahalli idareler genel seçimi itibarıyla uygulamaya konulacağı ifade edilmiştir.
Somut olayda davacı … Belde Belediyesinde çalışmakta iken, 6360 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre anılan Belediyenin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf, 10.03.2015 tarihli dava dilekçesi ile … Belediyesine husumet yönelterek, … Belediyesi bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Mahkemece, kapatılan Belediye ile ilgili komisyon kararlarında yer verilmeyen hususlar hakkında yasal muhatabın katıldığı belediye olacağı, bu sebeple … Belediyesi ile ilgili Komisyon kararlarına göre davacının naklen devre konu edilmemesi halinde dahi, 6360 sayılı Kanunun geçici 2/6. maddesi gereğince bu davada kapanan Belediyenin mahalle olarak katıldığı davalı … Belediyesinin hasım olması gerektiği sonucuna varılarak işin esası incelenmiştir.
Ne var ki, 6360 sayılı kanunun “İl Ve İlçe Sınırlarının Belirlenmesi” başlıklı 2. maddesinde de “(17) … ilinde, ekli (14) sayılı listede belirtilen … Belediyesinin mahalleleri merkez olmak üzere, aynı listede yer alan köyler ve belediyeden oluşan … ilçesi ve aynı adla belediye kurulmuştur “ denilmektedir. Mahkemece …Belediyesinin … Belediyesine bağlandığı ifade edilmiş ise de, ilgili düzenlemeye göre … Belediyesi … İlçesine bağlanan birim ve köyler arasında 50. sırada yer almaktadır. Eldeki dava dosyasında, iş sözleşmesi sona eren davacının açtığı davanın hangi Kuruma devredildiğine dair Devir Tasfiye Paylaştırma Komisyonu kararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan davalı … Belediyesinin dosya içinde mevcut yazısında “6360 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu yürürlüğü girdikten sonra kapatılan Belediyelerden Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından ilçe Belediyelerine devredilmeyen 5620 Sayılı Kanun ile kadro alamayan ve geçici statüdeki … Belediyesi Personelleri 2015/73 Esas …, 2015/74 Esas …, 2015/75 Esas …’nin özlük dosyaları dizi pusulası ile beraber yazımız ekinde gönderilmiştir. Ayrıca Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından Belediyemize … Belediyesinden devir edilen daimi kadrodaki işçi ve memur personelin tablosu aslının aynısı yapılarak yazımız ekinde gönderilmiştir. İlgililerin Devirden dolayı Belediyemizden alacakları hesaplarına yatırılmıştır. Belediyemizin ilgililere şuan itibariyle borcu söz konusu değildir.”denilmiş ise de, yazı ekinde böyle bir liste bulunmamaktadır.
Şu halde, davacıların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte işyerinde çalışmadığı, iş sözleşmesinin Kanunun yürürlük tarihinden önce feshedildiği de dikkate alınarak, davacının talep ettiği işçilik alacaklarından hangi Kurumun yasal hasım olarak sorumlu olması gerektiği belirlenmeden davalı … aleyhine hüküm tesis edilmesi yerinde değildir. Davacının iş sözleşmesi 27/03/2014 tarihinde henüz … Belediyesinde iken sona erdiğine göre, davacının hak ve alacaklarının hangi Kuruma devredildiği yöntemince tespit edilmeli, sonucuna göre husumet yönünden bir karar verilmelidir.
2-Kabule göre ise, davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece tanık anlatımlarına göre belirlenen fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının günde ortalama 1 saat , haftada 4 saat fazla çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacının günlük çalışma süresinin başlangıç ve bitişi ile günlük ara dinlenme süresi belirlenmeden, afaki olarak haftada 4 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılması isabetsizdir. Ancak tanıkların davacının haftada kaç gün çalıştığına yönelik anlatımları arasında da çelişki bulunmakta olup, çelişki giderilmeden değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir. Şu halde, dinlenen tanıkların davacının çalışma düzeni ile ilgili bilgi sahibi olup olmadığı, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süre netleştirilmek suretiyle belirlenmeli, buna göre davacının haftada kaç gün çalıştığı, günlük çalışma ve ara dinlenme süresinin ne kadar olduğu belirlenmeli, haftalık çalışma süresine göre fazla çalışma yapıp yapmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Hafta tatili ücreti yönünden ise, tanık anlatımları doğrultusunda … Belediyesine ait işyerinde kamyon şoförü olarak çalışan davacının ayda 1 kez nöbet tututuğu kabul edilerek hafta tatili ücreti hesaplanmıştır. Yukarıda fazla çalışma ile ilgili olarak açıklanan ilke ve esaslar da gözetilerek, işyerinde kamyon şoförü olan davacının hangi gerekçe ile nöbet tuttuğu açıklığa kavuşturulmalı, sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.