Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/23072 E. 2019/13957 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23072
KARAR NO : 2019/13957
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi (Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 01/04/2010 – 05/10/2012 tarihleri arasında davalı işverenler nezdinde çalıştığını, iş akdinin haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından feshedildiğini, birtakım ücretlerinin tam ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Birlik Tarım vekili; davacının iş akdinin feshedilmediğini, iş yerinin devrolunduğunu, tüm ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … Süpermarket Gıda Hay. Tic Ltd Şti. cevap dilekçesi sunmamış duruşmalara katılmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Davalı … Süpermarket Gıda Hay. Tic Ltd Şti. Temyizi Yönünden
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. madde yollaması ile aynı Kanun’un 434. maddesi gereğince işlem yapılması ve yedi günlük kesin süre verilmesi gerekir. Sekiz günlük süre içinde temyiz edilmeyen temyiz defterine kaydı yapılmayan veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan kararlar kesinleşmiş olur.
Somut olayda, gerekçeli kararın davalı şirkete 21.03.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, temyiz talebinin sekiz günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra 01.09.2016 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, mülga 1086 sayılı Kanun’un 432. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine,
2-Davacı ve Davalı … Birlik Tarım Gıda AŞ. Temyizleri Yönünden
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ve davalı … Birlik Tarım Gıda AŞ. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri ve davacının hizmet süresinin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemiz kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir.
Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Somut olayda davalı … Birlik Tarım Gıda AŞ.’nin … İlindeki 16 süpermarket mağaza ve deposunu davalı … Süpermarket Gıda Hay. Teks. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ne “İşletme Kira Sözleşmesi” başlıklı devir sözleşmesiyle aynı amaçla kullanılmak üzere işletme hakkı ve tüm demirbaşlarıyla 01-10.10.2011 tarihlerini kapsayacak teslim takvimiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Davacı 01/04/2010 – 05/10/2012 tarihleri arasında aralarında devir ilişkisi bulunan davalı işverenler nezdinde kesintisiz şekilde çalıştığını iddia etmiştir. Davacının dosyada bulunan hizmet döküm cetvelinde 01.04.2010-05.10.2011 tarihleri arasında davalı … Birlik Tarım Gıda AŞ. tarafından, 06.10.2011-05.10.2012 tarihleri arasında ise önce davalı … Süpermarket Gıda Ltd. Şti tarafından işe girişinin yapılarak ve Kuruma hizmetinin bildirildiği, ancak sonrasında 06.10.2011-05.10.2012 tarihleri arasını kapsayan dönem için bu defa 1047798.3126 işyeri sicil numaralı işveren yönünden bildirim olduğu görülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 06.10.2011-05.10.2012 tarihleri arasındaki dönemin 1047798.3126 işyeri sicil numaralı işveren nezdinde geçtiğinin görüldüğü, ancak bu işverenin ünvanı hususunda dosyada bilgi olmaması sebebiyle değerlendirme dışı tutulduğu belirtilerek hesaplamalara dahil edilmediği açıklanmıştır.
Mahkemece, 06.10.2011-05.10.2012 arası dönem ile ilgili davalı … Süpermarket Gıda Ltd. Şti. tarafından hizmet bildiriminde bulunulmuş olmasına karşın sonradan iptal bildiriminde bulunulmasının sebebi ile 1047798.3126 işyeri sicil numaralı işverenin ünvan bilgilerinin araştırması yapılmaksızın mevcut rapora göre davacının yalnızca 01.04.2010-05.10.2011 tarihleri arasında davalı Hatay Birlik Tarım Gıda AŞ. nezdinde sigortalı göründüğü çalışmaları yönünden hüküm kurulmuş olması hatalı bulunup, davacının 06.10.2011-05.10.2012 tarihleri arasında davalı … Süpermarket Gıda Ltd. Şti. nezdinde çalışıp çalışmadığı hususunun açıklığa kavuşturularak, hizmet süresinin usulüne uygun şekilde belirlenmesi ve işyeri devir olgusu dikkate alınmak suretiyle davalıların her biri yönünden yukarıda belirtilen esaslara göre sorumlulukları belirlenerek alacaklarının hesaplaması için bozma kararı verilmesi gerekmiştir.
3- Davacı vekili kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları yönünden karar verilmediğini ileri sürmektedir.
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki dinlenilme hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup; bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları ile ilgili gerekçeli karar içeriğinde herhangi bir açıklamada bulunulmaksızın, hüküm kısmında davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil yıllık izin ücret alacakları haricindeki diğer alacak taleplerinin reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları talepleri ile ilgili gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.