Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22554 E. 2019/12868 K. 13.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22554
KARAR NO : 2019/12868
KARAR TARİHİ : 13.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait yerde konut yapımı konusunda davalıyla anlaşma yaptığını, sözleşme uyarınca inşaatı tamamlamadan teslim ettiğini, ancak davalı borçlunun kalan 6, 7, 8 ve 9. taksit tutarlarını ödemediğini, bu sebeple hakkında icra takibine geçildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı taraf temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun’a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasına göre, iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
İş sözleşmesini eser sözleşmesinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her iki sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.
Somut olayda, davacı ve davalı arasında inşaat sözleşmesi yapılmıştır. Davacı, inşaatı tamamlamadan teslim ettiğini, ancak davalı borçlunun 6, 7, 8 ve 9.taksit tutarlarını ödemediğini iddia etmiştir. Sözleşme kapsamı ve yapılan iş itibariyle, davalılar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. İşin belirlenen süre içerisinde tamamlanıp teslimi ile sona ermesinin kararlaştırıldığı dikkate alındığında davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Hal böyle olunca davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağından mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.