Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22523 E. 2019/11168 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22523
KARAR NO : 2019/11168
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 20.03.2014 tarihinde haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; yetki itirazında bulunmuş, davacının müvekkili şirketten alacağının bulunmadığını, davacının Beyşehir şantiyesinde çalışmayı kabul etmediğini, işyerini terk ettiğini iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin gerekçesi bildirilmeyen temyiz itirazının ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazı yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tanık anlatımlarına göre davacı işçinin, haftanın 7 günü, 07.00 -20.00 saatleri arasında 2 saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 32 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek yapılan hesaplama hüküm altına alınmıştır. Halbuki davacının hafta tatillerini kullandığı kabul edilerek mahkemece hafta tatil ücret alacağının reddine karar verilmiştir. İşyerinde 6 gün çalışma yapıldığı kabul edildiği halde 7 gün üzerinden fazla çalışma ücret alacağının hesaplanması doğru olmamıştır. Dairemizin temyiz incelemesinden geçen emsal nitelikteki 2017/14158 esas sayılı dava dosyasında, davalıya ait işyerinde aşçı yardımcısı olarak çalışan işçinin, haftanın 6 günü, 2 saat ara dinlenme yapmak suretiyle 07.00 -20.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiştir. Aynı şekilde emsal nitelikteki 2017/14578 esas sayılı dosyada ise 6 gün üzerinden fazla çalışma ücret alacağının hesaplanması gerektiği belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmaktadır. Temyize konu dosya içeriği ile emsal dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde; davacının haftanın 6 gün çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmesi gerekir. Belirtilen sebepten ötürü kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.