Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22499 E. 2019/11867 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22499
KARAR NO : 2019/11867
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan …Çare Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi N. Özdamar Karakülah tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin medikal muhesebe müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, hakısz ve yersiz açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren …Çare Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı …Çare Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı İş Kanununun 6 ncı maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yöndedir .
Öte yandan, 1475 sayılı Yasanın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur, işçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz.
Aynı şekilde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 54’üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir.
Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin 01.06.2006-27.06.2013 tarihleri arasında …Görüntüleme Sağlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’nde medikal muhasebe müdürü olarak çalıştığını, işyerinin kapatılıp … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti (… Hastanesi)adı altında devam edeceği belirtilerek ödeme yapılmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini on gün kadar sonra Kalepark hastanesinde çalışmaya başladığını 06.07.2014 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini her iki şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia etmiştir. İş sözleşmesi son işveren olan …Çare Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti tarafından feshedilmiştir. Mahkeme, davalı şirketler arasında organik bağ bulunması nedeniyle tüm alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutmuş ise de isabetli olmamıştır. Davalı iki ayrı şirket olup bazı ortakları aynı kişilerdir. Dairemizce incelenen 2016/13698 esas ve 2018/23550 karar sayılı emsal dosya içeriğine göre şirketlerin devreden ve devralan şirket olarak kabul edildiği 05/11/2018 tarihinde bozma sonrası onanan ilam ile kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın, işyeri devri kuralları çerçevesinde, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanması, bununla birlikte, işyerini devreden işveren olan …Gör. Sağ. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şirketinin sorumluluğunun kıdem tazminatı yönünden işçiyi çalıştırdığı süre ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlı olduğu feshe bağlı alacak olan yıllık izin ücret alacağından sorumlu olmayacağı hususu dikkate alınarak çözüme kavuşturulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.