Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22494 E. 2019/11163 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22494
KARAR NO : 2019/11163
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı … davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davalı Cevabının Özeti:
Davacı vekili, davalı işverene ait işyerinde hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanılmaksızın feshedildiğini, hafta tatili yapmaksızın çalışmasına, sürekli fazla çalışma yapmasına, genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığında ödeme yapılmadığını, ayrıca yıllık ücretli izin hakkından yararlandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, hafta tatili ve genel tatil ücret alacağı bulunmadığını, davacının doğruluk ve dürüstlük kuralına uygun işini yapmadığını, dedikodu yaparak işçileri birbirine düşürdüğünü, sözlü uyarılara rağman davranışlarını değiştirmediği için iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı belediye vekili, Kozan Belediye Başkanlığı’nın…Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağlanması ile bir çok işin azaldığını, şirketin küçülmeye gittiğini, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı … davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin önce temizlik işlerinde 16.00-00.00 ve 06.00-16.00 saatleri arası; ardından ilaçlama bölümünde 18.00-05.00/06.00 saatleri arası çalıştığını iddia etmiştir. Davacı tanıkları davacının işe girdiği tarihten ilaçlama bölümünde çalışmaya başladığı tarihe kadar 06.00-15.00 ve 16.00-02.00 saatleri arası çalışma yaptığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise davacının 15.00-23.00 saatleri arası haftanın 6 günü çalıştığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma ücret alacağı tanık beyanlarına göre ilaçlama yapılan dönem 01.07.2013 – 01.01.2014 arası haftada 9 saat üzerinden hesaplanarak mahkemece hüküm altına alınmıştır. Temizlik işlerinde çalıştığı dönem için davacının 06.00-15.00 saatleri arası çalıştığı vardiyada haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı, 16.00-00.00 arası çalıştığı vardiyada ise 42 saat yani 3 saat eksik çalıştığı bu sebeple temizlik işlerinde fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığı belirtilmiş ise de isabetli olmamıştır. Davacının 06.00-15.00 saatleri arasındaki çalışmada 9 saatten 1 saat mahsubu ile günde 8 saat haftalık 48 saat çalıştığı ve 45 saati aşan 3 saat fazla mesaisinin olduğu sabittir. Hal böyle iken davacının temizlik işlerinde iki haftada bir 3 saat fazla mesai yaptığı halde bu döneme ilişkin fazla çalışma ücret alacağının hesaplanması gerekirken hesaplamada bu dönemin gözetilmemesi hatalı olmuştur. Davacının fazla çalışma ücret alacağı belirtilen bu noktalar dikkate alınarak uzman bilirkişiye hesaplatılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen sebeple kararın bozulması gerekmiştir. .
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.