Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22441 E. 2019/11122 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22441
KARAR NO : 2019/11122
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş güvenliği uzmanı olarak belirli süreli iş sözleşme ile çalışırken iş akdinin süre bitiminden önce haksız nedenle işverence feshedildiğini iddia ederek bakiye süre ücret alacağı için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali ile, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı işveren arasında 03.06.2013 tarihli ve iş güvenliği hizmetleri konulu sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 6. maddesinde hizmet bedelinin saatlik 78,00 TL olduğunun, 8. maddesinde ise sözleşmenin 03.06.2014 tarihinden itibaren 31.12.2015 tarihine kadar geçerli olduğunun ve sözleşme bitim tarihinden önce taraflardan birisinin haklı neden olmadan sözleşmeyi feshetmesi durumunda sözleşmenin kalan süresine ilişkin ücreti diğer tarafa defaeten ödeyeceği hususlarının düzenlendiği görülmüştür. Sözleşmede her ne kadar 03.06.2014 tarihi sözleşme başlangıcı olarak düzenlense de bu durumun maddi hatadan kaynakladığı, dosyada mevcut işe giriş bildirgesi ve hizmet döküm cetveline göre taraflar arasındaki sözleşmenin 03.06.2013 – 31.12.2015 tarihleri arası dönemi kapsayan belirli süreli iş sözleşmesi olduğu ve davalının haklı bir neden olmadan sözleşme bitim tarihinden önce davacının iş akdini feshettiği ve bu itibarla davacının bakiye süre ücret alacağına hak kazandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, uyuşmazlığın sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen bakiye ücret alacağından kaynaklandığı, dayanak sözleşmede ücretin saatlik 78,00 TL olarak kararlaştırıldığı ancak haftada yada ayda kaç saatlik çalışma yapılacağı konusunda bir hüküm bulunmadığı ve dosya kapsamından da davacının ayda kaç saatlik bir çalışma yaptığının net olarak tespit edilemediği, sözleşmede ücret olarak saat ücretinin belirlenmesi ve davacının ortalama kaç saat çalıştığının tespit edilememesi nedenleri ile bakiye ücret alacağının belirlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu ret kararı dosya içeriğine ve oluşa göre isabetli değildir. Zira dosyaya ibraz edilen bir kısım ücret bordroları incelendiğinde; 2014 yılı Nisan ve Mayıs aylarında 15 gün çalışma karşılığı net 5.738,59 TL, 2014 Temmuz ayında 400,00 TL avansla birlikte 15 gün çalışma karşılığı net 5.738,59 TL ve 2014 Ağustos ayında 9 gün çalışma karşılığı net 3.475,29 TL ücret tahakkuk ettirildiği, hizmet döküm cetvelinde de aynı aylar açısından 15 gün ancak daha düşük ücret üzerinden bildirimlerin yapıldığı görüldüğünden davacının ayda 15 gün çalıştığı ve ücretinin net 5.738,59 TL olduğu kanısına varılmıştır. Mahkemece davacının ücretinin net 5.738,59 TL olduğu kabul edilerek takip konusu bakiye süre ücret alacağının miktarının belirlenmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.