Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22330 E. 2019/11304 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22330
KARAR NO : 2019/11304
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı bankada 01.09.1988 tarihinde çalışmaya başladığını, Haziran 2012 tarihinde atandığı… Vakıfbank Nokta Şubesinde müdür olarak görev yaparken personel yönetmeliğinin 45. Maddesinin ilgili hükümlerine aykırılığından söz edilerek işten çıkartıldığını, geçirdiği soruşturma sonunda işten çıkarılmasına esas olan işlemlerin konusu Nokta şubesi otorize kredili müşterisi … Mad. Firmasına kullandırılan kredinin uygun görülmemesi üzerine banka yönetimi tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan usulsüz işlemler ve SGK hizmet döküm belgelerinde iş yeri sicil numarası teyit edilmeden sigortalık şartının sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmeden, ek gelir olarak ibraz edilen maaş yazılarında belirtilen tutarların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı kontrolü yapılmadan ve araç kira gelirlerinin ek gelir olarak şubece resen dikkate alınması suretiyle 28 adet müşteriye bireysel kredi kullandırması olduğunu, davalı bankanın, müvekkilin banka nezdinde verdiği hizmetlerine karşılık hak etmiş olduğu hiçbir hakkı ödemeden iş sözleşmesine tek yanlı ve haksız bir şekilde son verdiğini, müvekkilin davalı bankayı zarara uğratacak tek bir işlemi dahi olmadığını, tüm kredi kullandırımları Bölge Müdürlüğünün onayından geçmiş olduğundan, banka bölge müdürlüğü tarafından onaylanmadan kredi kullandırımı mümkün olmayacağından müvekkilin müdürü olduğu şubesinde teminatsız tek bir kredi kullandırımı bulunmamadığını ileri sürerek,kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, makam tazminatı, izin ücreti alacağı, jestinyon alacağı, fazla mesai ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacı banka vekili vevap dilekçesinde özetle, davacının iş akdi, bankanın Nokta/İzmir Şubesinde görev yaptığı dönem içerisinde, …1. Bölge Müdürlüğünün talimatı gereği şube müşterisi … Mad. Firmasına ilave kredi kullandırımının uygun görülmemesi üzerine ilgili portföy yöneticisi ve kredi komitesinden gizlenmek sureti ile… firmasına teminata senet almak sureti ile kredi tespit edip dolaylı olarak … Madencilik firmasına kullandırıldığını, teminata alınan senetlerin sahte olduğunun şubece tespit edilmesi üzerine … Mad. Firması yetkilisi Volkan Karaosmanoğlu’nun sözde senet borçlularına senet meblağlarını vererek … ve Nokta şubelerine giderek senet borçlarının bizzat ödenmesinin sağlandığını ve bu konuda firmayı yönlendirdiği, bu gerekçelerle iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, … Mad. Firmasının …1. Bölge Müdürlüğünün tasdik talimatı ile ilave kredi kullanımının mümkün hale gelmesinden sonra… firmasının risklerinin kullandırılan krediler ile tasfiye edildiğini, ilave kredi kullanımı için portföy yöneticisi ve kredi komitesine baskı yaptığı, SGK kayıtlarının kontrol edilmeden ibraz edilen maaş yazılarının gerçeği araştırılmadan 28 adet bireysel kredi kullandırımı yapıldığını, bankacılık ve banka kredi kullandırım mevzuatı gereğince…’a kullandırılan kredilerin kullandırımında da usulsüzlükler yapıldığını, senetlerin firmanın ticari defterlerinde görülmemesine ve ticari kaydının bulunmadığı personelce tespit edilmesine karşın senetlerin kabul edilmesi ve sisteme girilmesi talimatını verdiğini, … Mad. Firmasına tasdik edilen ilave kredinin kullandırılmaması ve durumun Bölge Müdürlüğüne bildirilmesi şube personelince belirtilmesine rağmen bunu red ederek her iki firma tarafından gerçekleştirilen operasyondan bilgi sahibi olduğunu ve hatta bu işlemlerin yönlendirilmesi noktasında bizzat yer aldığını, davacının 30.05.2014-15.12.2014 tarihileri arasında Genel Müdürlük emrine alındığını, 21. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin G-DİĞER HUSUSLAR başlığının 2. maddesinde Genel Müdürlük veya Bölge Müdürlüğü emrine alınan işten el çektirilen personeli makam tazminatı ve diğer tüm tazminatların ödenmemeyeceğinin düzenlendiğini, bankada jestiyon primi adı altında ödeme yapılmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Karar, davacı vekili ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-İş sözleşmesinin hak düşürücü süre içinde feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanununun 26 ncı maddesinde, fesih nedeninin öğrenildiği tarih ile olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğrenilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak belirlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanununda, işçinin maddî çıkar sağlamış olması halinde bir yıllık sürenin işlemeyeceği öngörülmüştür. O halde, haklı feshe neden olan olayda işçinin maddî bir menfaati olmuşsa, altı işgününe riayet etmek koşuluyla olayın üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin işverenin haklı fesih imkânı vardır.
Altı iş günlük süre işçi ya da işverenin haklı feshe neden olan olayı öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Olayı öğrenme günü hesaba katılmaksızın, takip eden iş günleri sayılarak altıncı günün bitiminde haklı fesih yetkisi sona erer.
İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi süreyi başlatmaz. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.
Somut olayda, Mahkemece, davacı iş akdinin davalı işveren tarafında 4857 sayılı yasanın 26.maddesinde yer alan hak düşürücü süre içerisinde feshedilmediğinden kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki Mahkemce varılan bu sonuç tarafların iddia ve savunmaları ve dosya kapsamı ile örtümemektadir.
Davalı bankanın Personel Yönetmeliğinin ilgili 42., 46. ve 48. maddeleri uyarıca işten çıkarmaya yönelik kararları verme yetkisinin Banka Yönetim Kuruluna ait olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda, davacı hakkında usulsüz kredi işlemleri ile bankayı zarara uğrattığı geerkçesi ile hakkında soruşturma başlatılmış olmakla, bu süreçte hak düşürücü sürenin işlediğinden bahsedilemez. Teftiş kurulunca soruşturmanın tamamlanmasını takiben davacı hakkında bir karar verilmesi için durumun 05.12.2014 tarihinde Genel Müdürlüğe bildirilmesi üzerine evrak aynı tarihte feshe yetkili makam olan Yönetim Kuruluna gönderilmiş ve 10.12.2014 tarihinde davacının iş akdi feshedilmiştir. Bu durumda davalı bankanın “işten çıkarma” yetkisine haiz olan merciiye davacı hakkındaki dosyanın intikal ettirilmesi üzerine yasal 6 günlük süre içerisinde sözleşmenin feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece feshin süresinde yapıldığı kabul edilip, işin esasına girilerek, tüm deliller değerlendirilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile fesih işleminin hak düşürücü süreden sonra yapıldığı gerekçsiyle kıdem ihbar tazminatı taleplerinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacının makam tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece, davacının bu konudaki talebi reddedilmiş ve red nedeni 30.05.2014-15.12.2014 yürürlük tarihli, 21. dönem toplu iş sözleşmesinin G-Diğer Hususlar başlığında yer alan 2. maddesindeki düzenlemeye dayandırılmıştır. Ancak dosyada anılan sözleşme yer almamakta olup, 01.05.2013-30.04.2015 yürürlük tarihi toplu iş sözleşmesi bulunmaktadır. Dayanak sözleşmenin denetime olanak verecek biçimde dosya arasında bulundurulması gerektiği gözetilmeden, makam tazminatı alacağı talebinin reddine gerekçe gösterilen ilgili toplu iş şözleşmesi, varsa yönetmelik ve ilgili davacı delilleri toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.