Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22273 E. 2019/10809 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22273
KARAR NO : 2019/10809
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın … şubesinde 2007 yılından bu yana çalışmakta olup çalışma günlerinde hemen her akşam 19.30-20.00 bazı akşamlar daha geç saatlere kadar işyerinde çalıştığını, pek çok hafta sonları da mesai yapmak zorunda bırakıldığını, çalışma şartlarının iyileştirilmesini ve fazla mesai ücretlerini talep eden müvekkilinin taleplerinin görmezden gelindiğini, müvekkilinin hafta sonları tam gün mesai sayılabilecek zaman dilimleri arasında çalıştığını, hafta içi bankadan çıkış saatleri ortalama 20.00-20.30 saatlerine kadar, bazı günlerde gece yarılarına kadar çalıştığını, müvekkilinin bankada yaptığı çalışmaların IP numaralarından ve banka kayıtlarından tespit edilebileceğini, müvekkilin normal bir insandan beklenmeyecek şekilde çalışmaya zorlandığını ve şartların iyileştirilmesini isteyince de önüne tek seçenek olarak işten ayrılması konulduğunu, müvekkilinin işten ayrılmaya zorlandığını öne sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 29/08/2014 tarihli istifa dilekçesi ile müvekkili bankadan istifa ettiğini, davacının banka ile arasındaki hizmet sözleşmesinin 2. maddesi gereğince aylık ücreti, fazla mesai ve hafta tatili ücreti de içinde olacak şekilde belirlendiğini, fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları özellikle işyeri iç yazışmalarının delil niteliğinde olduğunu, davacının personel sicil dosyasında yer alan maaş bordrolarından anlaşılacağı üzere kendisine başarı primi olarak yapılan ödemeler olduğunu, prim ödemelerinin fazla mesaiyi karşıladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında giydirilmiş ücretin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı tarafından davacıya başarı primi olarak 2009-2014 yılları arasında ödenen toplam miktar 9.037,00 TL’dir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda son bir yıla ait prim toplamının 365 güne bölünmesiyle günlük giydirilmiş ücrete eklenmesi gereken prim miktarının bulunması yerine 2009-2014 yılları arasında ödenen tüm prim miktarının 365 güne bölünerek bulunan miktarın giydirilmiş ücrete eklenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde 15.07.2009 – 07.07.2011; 22.11.2011-29.08.2014 tarihleri arasına ait kronolojik şekilde sıralı olmayan bilgisayar açılış kapanış kayıtları bulunmaktadır. 08.07.2011-21.11.2011 tarihleri arasına ilişkin ise kayıt sunulmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, saat 20.00’ye kadar olan çalışmalar ücrete dahil edilerek 21.00 ve sonrasında 11 saati aşan süreler fazla çalışma olarak hesaplanmış, cumartesi günü çalışmalarına yönelik kayıt sunulmaması nedeniyle tanık beyanları ile ispatlanan cumartesi günü çalışmaları da hafta tatili başlığı altında hesaplanmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama denetime elverişli olmadığı gibi tüm deliller toplanmadan karar verilmiştir.
Öncelikle her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilmeli, bundan sonra inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıt sunulan dönem için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre ancak her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde hazırlanacak rapor ile davacının fazla çalışması olup olmadığı ve hafta tatili çalışması olup olmadığı ayrı ayrı belirlenmelidir.
Öte yandan, davacının haftada yedi gün çalışması olup olmadığı belirlenmeden fazla çalışma süresi içerisinde hesaplanması gereken cumartesi çalışmasının çalışılan saat kadar fazla çalışma gibi hesaplanarak hafta tatili başlığı altına hüküm altına alınması da doğru bulunmamıştır. Davacının belirlenen cumartesi çalışmaları o hafta için yedi gün çalışma yok ise fazla çalışma ücreti alacağı içerisinde hesaplanmalı, davacının kesintisiz haftanın yedi günü çalışması yok ise hafta tatili ücreti alacağının reddine karar verilmelidir.
Yine, bu hesaplama yöntemine göre fazla çalışma ücretinin davacı yararına değişmesi halinde, davacının fazla çalışmalarının hafta tatili olarak hesaplandığı dikkate alınarak bu yönden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmayacağı kabul edilmeli ve ıslah dilekçesi bir bütün olarak değerlendirilerek ve davacının fazla çalışma alacağını bilirkişinin bu hesap yöntemi nedeniyle hafta tatili olarak ıslah etmiş olduğu dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.
4-Fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacağının yukarıdaki şekilde belirlenmesinden sonra davacının iş akdini feshinin haklı olup olmadığının yeniden değerlendirilerek kıdem tazminatı talebi hakkında sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.