Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/22158 E. 2019/10487 K. 13.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22158
KARAR NO : 2019/10487
KARAR TARİHİ : 13.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan … vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2010-2014 döneminde davalı işverenlere ait işyerinin arıza servisinde 3 vardiya ile çalıştığını, bazen mesai saatleri dışında da çalışması olduğunu fakat fazla mesai ücretinin ödenmediğini, iş yoğunluğu sebebiyle yıllık izin kullandırılmadığı ve ücretinin de ödenmediğini, askerlik hizmetini yerine getirmek üzere davacının 08.03.2014 tarihinde işten ayrılmak zorunda kaldığını, bunu işverene yazılı ve sözlü olarak bildirdiğini, özlük haklarının ödenmediğini, buna bağlı olarak 100,00 TL. kıdem tazminatı, 100,00 TL. ihbar tazminatı, 100,00 TL. fazla çalışma ücreti, 100,00 TL. yıllık izin ücreti, 100,00 TL. genel tatili ücreti olmak üzere toplam 500,00 TL.’nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; davacının asıl işvereninin hizmet akdi imzaladığı diğer davalı firmanın olduğunu, diğer davalı ile … arasındaki ilişkinin Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale sözleşmesi imzalamış olduklarını, davacı ile … arasında akdedilmiş bir hizmet sözleşmesi olmadığını, işçi seçimi ve değişikliğinde …’ın etkisinin olmadığını, işin görülmesi esnasında görülen eksikliklerin düzeltilmesi yönünde talepte bulunulmasının kendilerini asıl işveren konumuna getirmediğini, …’ın bir elektrik dağıtım şirketi olduğunu, elektrik dağıtımı konusunda kamu hizmetinin süreklilik arz ettiğini, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 tarih 2004/22 sayılı kararı ile Kurum’un özelleştirme kapsamına alınması sebebiyle emekli olan personel yerine yeni çalışan alınamadığını, bu personel eksikliğinin Kamu İhale Kanunu hükümleri kapsamında ihale yapılmak suretiyle giderildiğini, ortada muvazaalı bir hizmet alım işi olmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilli cevap dilekçesinde özetle; davacının işe başladığı tarih ile 15.05.2012 tarihine kadar diğer davalının alt işvereni olan … Elektrik şirketinde arıza bakım onarım servisinde 15.05.2012-31.08.2013 tarihleri arasında ise … Elektrik şirketinde çalıştığını, belirtilen tarihler aralığı için kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, 01.09.2013-30.03.2014 tarih aralığında kendilerinin …’ın alt işvereni olduklarını, diğer davalı … ile kendileri arasındaki sözleşmenin …’ın Enerjisa’ya satılması sebebiyle sona erdirildiğini, son olarak davacının işten kendisinin ayrıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı … A.Ş vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2. maddesinde resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır. Buna göre genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan 3.5 günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan 4.5 günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü ise, 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden 1.5 gündür. 2429 sayılı yasanın 2. maddesinde 5892 sayılı yasayla yapılan değişiklik sonucu 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda, mahkemece, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışması halinde çift yevmiye ödendiğinin dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile bu alacak yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece dinlenen davacı tanıkları, davalı işyerinde davacının dini ve milli bayramlarda çalıştığını beyan etmişlerdir. Dinlenen davacı tanığı …’ın;”dini ve milli bayramlarda çalışmamız karşılığında çift yevmiye ödenmektedir” şeklindeki beyanı, davacıyı bağlayıcı nitelikte değildir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispat yükü işçide, ücretinin ödendiğini ispat yükü ise işverendedir. Mahkemece, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışması karşılığında ücretlerinin ödenip ödenmediği, dosya içinde yer alan maaş bordroları da incelenerek belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.